Bilgisayar mühendisliğini yeni kazanmış bir çok öğrenci, 2. 3. hatta 4. sınıf öğrencileri hangi alana kayacaklarını bilemiyorlar. Hangi yazılım dilini öğrenmesi gerektiğini ya da hangi database'i öğrenmesi gerektiğini bilmiyor ve bocalıyorlar. Hatta internet ile ilgili yazılım dili mi yoksa desktop uygulamaları ile ilgili yazılım dillerini mi öğrenmeleri gerektiği konularında çok sıkıntı yaşıyorlar.
alıntı:http://www.bilgisayarmuhendisleri.comMalesef üniversitedeki hocalar her nekadar MIT vs. gibi amerikan üniveristlerin bile mezun olsalar bu konularda öğrencilere pek yardımcı olamıyorlar. Bunların sebeplerini sıralamak gerekirse: 1. Hocaların bu konulardaki becerisizlikleri genellikle isteksizliklerinden kaynaklanıyor. Yani öğrencileri yönlendirmekten korkuyorlar. Tabuları yıkamıyorlar ve müfredat dışına çıkamıyorlar. Müfredatlar genelde çok kolay değişmiyor, ancak devrimci hocaların devreye girmesiyle dersin içeriği öğrecilere birşeyler vermeye başlıyor. 2. Hocaların öğrencilere fazla yardımcı olamamalarının diğer bir sebebi sektöre çok uzak olmaları. Sektöre yakın hocalar da ancak yakın oldukları firmalardaki çevreden çok fazla etkilenip sanki bu duydukları şeyleri kesin kural kabul etmeye başlıyorlar... Örneğin Java ve C++ gibi şeyleri tabu kabul ediyorlar... 3. Genellikle öğrencileri yazılımdan hem korkutuyorlar hem soğutuyorlar. Yazılım çok kolay, ama ingilizce kavramlarla bunları korkunç zor şeylermiş gibi sunuyorlar. Okullarda yazılım öğretimleri çok yanlış bir şekilde başlıyor. Zaten bilgisayar mühendisliğinde bölüm dersleri genelde 3. sınıfta başlıyor... 3. sınıf çok geç!!! 3. sınıfa kadar zaten öğrencileri yetrince başı boş bırakıyorsunuz ve korkularının büyümesine sebep oluyorsunuz. Genellikle Java ve C++ derslerinde anlatılan OOP programlama dersleri yanlış tekniklerle anlatılır? ingilizce kitaplardan yanlış çevirilerle yapılan ders sonucunda öğrenciler neredeyse travma geçirirler. OOP içinde geçen Polimorfizm vs kavramları öyle karmaşık anlatırlar ki... Bu karmaşıklığın en büyük sebeplerinden biri de öğrenciler yeterince programlama mantığını kapmadan onlara daha mükemmel programlama teknikleri anlatılmasıdır. Öğrencilere zor projeler veriyorlar. Zor proje veren hoca yücelir, zor proje veren üniversitenin adı iyiye çıkar mantığı hakim. Ama verilen projeleri öğrenciler çoğu zaman internetten indiri ve anlamadan teslim ederler. Hocalar da ödev başlıklarını aynen yabancı üniversitelerin sitelerinden alırlar. Amerika ve Kanada'da bulunan üniversitlerin verdiği yazılım ödev konularının aynısını hiç bir değişikliğe uğratmadan öğrencilere verirler. Öğretmenlerin çabalama kavramı genelde yabancı üniversitelerin ders içeriklerini kopyalamaktan geçiyor. Yaratıcı ödev verenler bir elin parmaklarını geçmiyor. Öğrenciler öğretmenlerini çok yaratıcı bulabilirler ama internet çağında basit google aramalarında herşey bulunuyor. Hocalar kendilerini yenilemeliler, ödev içeriklerini kendileri oluşturmalılar... Ders içeriğinde anlatılan şeyleri kendileri çalışıp gelmeliler... Gerekiyorsa piyasada çalışan bilgisayar mühendislerini derslerinde konuşmacı olarak getirmeliler. Bu tür şeyler öğrencileri gaza getirir. Üniversitede derse girenler ,atıyorum , C++ dersine giriyorsa önce öğrencilere C ve C++ farkını anlatmalılar. Visual C, Visual C++, Borland C, vs... gibi şeylerin ne anlama geldiğini MFC, VCL gibi kütüphanelerin amaçlarını anlatmalılar. Bunları anlatmadan OOP programlamada bisiklet/araba örneğine geçmemeliler... Database dersi verenler SQL anlatırken piyasadaki tüm databaseler olmasa da 5-6 tanesinin neler olduğunu ve ne zaman ne şekilde seçmeleri gerektiğini anlatmalılar. SQL SERVER, ORACLE, MySQL gibi şeylerin neler olduğunu en azından bir ders anlatmalılar. Sınıflarda bu tür programların kurulumları anlatılması gerek. yani SELECT, DELETE; INSERT; WHERE GROUP BY anlatmakla database dersi geçiştirilmemeli. Stored Procedure, Fonksiyon anlatılmalı ve bunların Java, C#, ve diğer programlama toolarında kullanımı da anlatılması gerekir. Tamam herşeyi hocalar anlatamaz ama hocalar sınıflarda OOP dersinde bisiklet anlatmayı, database dersinde SQL anlatmayı bırakmalılar. Bunları yaşayan projeler içinde anlatmalılar. Bu anlatımlar sanıldığı gibi uzun şeyler değil. SQL komutları 1 günde öğrenilir/öğretilir... Daha detaylı şeyler anlatılmalı. Ole DB, ODBC anlatılmalı... Database seçimin neye göre yapılacağı öğrencilere anlatılmalı. Bu yazımızı bu konularda öğrencilere ve bu işlerden az anlayanlara biraz yardımcı olmak için yazıyorum... Üniversitelerde Programlama dersleri 1. sınıfta mutlaka yoğun bir şekilde başlamalı. Artık meslek liselerinin bilgisayar bölümlerinden mezun olanlardan bir çoğu malesef bilgisayar mühendisliğinden yeni mezun olmuş kişilerin %70'inden daha fazla şey biliyor. Çünkü okulda korkutulan üniveriste öğrencileri başı boş bırakıldıkları için boş boş mezun oluyorlar. Ancak iyi yerlerde staj yapanlar ve öğrenciyken parttime çalışanlar kendini geliştirebiliyor. Bitirme projesi yaparak malesef kendinizi geliştiremezsiniz. OOP Seçimi? Program yazarken her zaman OOP mı yapmak zorundayız?Hem evet hem hayır. OOP denilen şeyi gözünüde çok büyütmeyin. OOP bir kavramdır ve günümüzde hemen hemen tüm programlama dilleri OOP destekler. Yani java'yı seçerken ya da C++'ı seçerken bu diller OOP 'dır diye SEÇMEMELİYİZ. Seçiyorsak başka kriterler devreye girmelidir. Bilmeyenler tarafından animasyon ve banner programı olarak bilinen FLASH'ın dili olan Action Script bile OOP modelini kullanır. Action Script 3.0 bilenler hemen mail atabilirler, AS3'ün bazı şeyleri OOP metodları farklı diyebilirsiniz. Ama hangi dilin saf OOP olduğunu söyleyebiliriz ki. Daha doğrusu kalıtımsallıklar ya da başka kurallar dilden dile farklılık gösterebilir. Bu yüzden bir öğrenci ya da mezun bilgisayar mühendisi ben OOP biliyorum diye ortalarda dolaşmamalı zaten OOP'yı bilmelidir. Ve hangi tooların OOP desteklediğini de bilmelidir. Çünkü banner programı diye küçümsenen Flash'ın yapabileceklerini bilmeyen bilgisayar mühendisleri bir proje geldiğinde hemen JavaApplet yapalım diye bilirler. Yani bir tool bilmek yetmiyor, öğrenciyken olaibldiğince şey öğrenin, mezun olunca da öğrenmeye devam edin. Yoksa sadece java biliyorsunuz diye Applet yapamaya kalkarsanız projelerin altından kalkamazsınız. Ayrıca Java biliyorsunuz diye Applet yapıp sonra security sınırlamalarına takılabilirsiniz. Burada demek istediğim Falsh ile yapın değil... Hatta flash ile ypılan hemen her şey Javascritp/DHTML ile yapılabiliyor. Eğer Javascirpt'in gücünü bilmezseniz seçimlerinizi yine yanlış yaparsınız. Aynı şekilde Javascript'in sınırlamalarını bilmezseniz yine patlarsınız. Bu yüzden ne kadar çok şeyi detaylı öğrenirseniz o kadar seçim şansı yapma şansınız artar... Konu dağılmadan gelelim en popüler 2 soruya: C# mı ? JAVA mı?Dünyada sadece bu ikisi yok, başka bir sürü şey var. Ama varsayalım sadece ikisi var. Yine saçma bir soru olur çünkü hangi projeyi ne amaçla hangi bütçeye göre yapacağınıza göre bu sorunun cevabı iş hayatınca çok büyük farklılıklar gösterir... Ayrıca soru C# mı Java mı olmamalı yanına bir çok tool da eklenmelidir. Yapacağınız projeye ve çevre faktörlerine göre seçiminiz yapmalaısınız. Bunlar şunlar... 1. Proje ne projesi? 2. Bütçeniz ne kadar? 3. Elinizdeki elemanlar hangilerini biliyor? 4. Birilerini etkilemeniz gerekecek mi? 5. Süre ne kadar? 6... Proje ne projesi? İnternet bankacılığı gibi bir internet uygulaması mı yoksa bir desktop uygulama mı? Genelde bir projeler tek bir tool kullanarak yapılıyor sanabilirsiniz. Ama her zaman öyle olmuyor. Bazen hem masaüstü program yazmanız hem internet uygulamaları yapmanız hem de mobil uygulamalar yapmanız gerekebilir. Buna göre de ihtiyaçlar değişir. Eskiden Java ilk çıktığında çok havalıydı özellikle kurumsal firmalar arasında... Özellikle enterprise uygulamalar geliştirmek için java tercih edilirdi. (niye bilen yok, sadece havalı!, sorsak bir sürü şey anlatırlar ama!!!) Ancak microsoft .NET çıkardıktan sonra özellikle C# çıkardıktan sonra özellikle üniversite öğrencileri arasında popüler oldu daha sonra bu kurumsal firmalara da sıçradı. Özellikle C# ile daha hızlı projeler geliştirebilmek bu etkiyi tetikledi. Size tavsiyem hem java hem C# öğrenin sanıldığı gibi zor değil. her ikisiyle de projeler yapın. ORACLE vs SQL SERVEROracle'a ihtiyacı olamayanlara bile Oracle satıyorlar, korku ve ün böyle birşey işte... Çoğu firmaya Express editionlar bile yetebilecekken Oracle ve Sql server diye tutturmanın bir anlamı yok. Ama size tavsiyem SQL server kullanmanız ve öğrenmeniz. Zaten Oracle kullanan büyük firmalar oracle admini istihdam ediyorlar. sıkışırsanız ondan yardım istersiniz ama SQL server bilmiyorum ya da şunu yapamadım derseniz küçük düşme ihtimaliniz var... Ama her iki ile de proje geliştirmiş olmak size daha çok şey katacaktır ve CV yazarken daha güzel duracaktır... Ayrıca Accsess 'i de öğrenmeden geçmeyin. Excel'den veri okumayı database teknikleriyle öğrenin... Excel'i bilmek ilerde bir çok iş yaparken size kolaylık sağlayacaktır. Çünkü müşterileriniz çoğu bilgiyi excel'de verecekler size... Yani kısaca hangisini öğreneyim diye sormayın. Hepsini öğrenin girdiğiniz işlerde hangi kullanılıyorsa onu kullanmaya devam edin. Bu arada programlama öğrenirken sadece tek bir dala yönelmeyin. Yani sadece internet programcılığını öğrenmeye kalmayın. Bol bol Desktop programları da yapın. Aynı şekilde sadece Desktop programcılık yapmayın internet programcılığı da yapın. Cep telefonunuz için uygulamalar da geliştirin. büyük firmaların yazdığı ürünleri mutlaka iyice incleyin. Photoshop öğrenin, Fireworks, Flash öğrenin. MS Office içinde gelen bir çok uygulama var bunları iyice incleyin. Bu incelemeleri bir bilgisayarcı gözüyle yapın. Butonlar nereye konuyor, yazılar nereye yazılıyor, resimler nereye konuyor bunları gözlemleyin. Programları bilgisayarcı gözüyle inceleyin. Yani araba fabrikanız olsaydu ve rakip firma yeni bir model çıkarsa hemen içine girip her yerini kapısını penceresini vitesini incelerdiniz muhtemelen. Aynı şekilde önünüze gelen programların herşeyini inceleyin. Ayarların yapıldığı yerleri, menüleri, yerleşim şekilellerini, butonlarını bile inceleyin... Bir web sitesine IE ile giriyorsanız bir de firefox ile girip bakın, ne gibi farklar oluyor. Bir web sitesinin kullanıdğı teknolaojilerin neler olduğunu incleyin, IIS mi kullanıyor Apache mi? aspx ile ypılmış web sitesinin hangi sürüm olduğunu incleyin. Wisual studio ile mi yapılmış web sitesi yoksa başka tolarla mı? bunları mutkala inceleyin...Windows 7 çıkıyor programıclara ne gibi kolaylıklar sunuyor hemen inceleyin, internet Explorer 8 çıktı hemen inceleyin, developerlara sunduğu imkanları araştırın. Araştırın ki geri kalmayın, geri kalmayın ki seçimlerinizi daha doğru kriterlere göre yapın. Teknolojinin nereye yol aldığını görüp ona göre sizde rotanızı belirleyin. |
25 Eylül 2012 Salı
Kim neyi niye seçer? Java mı c# mı? Oracle vs SqlServer?
Bilgisayar mühendisliğinde okuyan öğrencilere tavsiyeler
Durumunuzu Belirleyin
Eğer bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen durumunuz diğer öğrencilere göre daha iyidir ve bundan sonra daha da iyi olacaktır. Bilgisayar bilginizi bir yere not edin. neler biliyorsunuz, ne seviyede biliyorsunuz. İngilizce bilginizi not edin. Ders durumunuzu not edin. Staj durumunuzu not edin. Tanıdık-Çevre-Arkadaşlık durumunuzu not edin. Yazı konumuz bu alanları irdeleyecek şekilde genişleyecek. Zaten mezun olunca bu saydıklarım yüzünden iş bulabilecek yada biraz daha geç iş bulabileceksiniz.
Dikkat
İş bulamamaktan korkmayın. En kötü bilgisayar mühendisi bile iyi paralara mutlaka iş bulur merak etmeyin. Ama saygı kazanamamaktan korkun.
Ders Durumu
Mutlaka derslerinize çalışın. Ders çalışmak bilgisayar öğrenmenize ve dışarda çalışmanıza hiçbir şekilde engel değildir. Bir çok kişi hem dışarda parttime çalışırlar hem de okulda derece yaparlar. Okulunuz elveriyorsa okulunuzu 3,5 yılda bitirmeye çalışın. Okulunuzu üç buçuk yılda bitirseniz 6 ay erken full time parasi almaya başlarsınız demektir. Aylık 1,500 dolardan iş bulsanız arkadaşlarınızdan toplamda 9000$ fazla para almış olursunuz. Böylece 9000 dolar ile kendinize bir araba alabilirsiniz. Yani okulu erken bitirmenin hediyesini hemen görmüş olursunuz. Ayrıca ailenizin durumu iyi değilse bir an önce ailenizden para almayi bırakmış olursunuz, ailenizi rahatlatırsınız. Okulunuzu mutlaka bitirin. Ders bırakmayın. Hernekadar işverenler okulu bitirip bitirmemenize bakmasalar da okulda kalan dersleriniz sırtınızda kambur olarak kalacaktır. Yani sonuçta bir gün mutlaka okulu bitirmeniz gerekiyor.
Okul bitiminde mutlaka Yüksek lisans yapın. Yüksek lisansı bitiremeseniz de en azından 1-2 dönem takip etmeye çalışın. Hangi alanda yaptığınızın önemi yok. Ama mutlaka yüksek lisans yapin. Yüksek lisans yapmak için de bazi üniversiteler yüksek ALES ve yüksek ortalama istiyor... Bu yüzden Lisans eğitimi alırken mutlaka notlarınızı yüksek tutmaya çalışın. ALES'i bir şekilde yükseltebilirsiniz ama notlarınızı asla mezuniyetten sonra yükseltemezsiniz..
Son sınıfta ALES'e aralık ayında mutlaka girin. Ayni şekilde mayis sinavina da girin. Hangisi yüksekse onu kullanirsiniz.
Dersler önemli ama iş hayatında birebir önemli değil. Okulu birinci bile bitirseniz mezun olur olmaz bunu unutun. Aynı şekilde ÖSS sınavında derece yapmış olabilirsiniz ama bunun hiçbir önemi yok üniversitede. Sadece ego tatmininde kulanırsınız. İş bulmanızda da ne notların ne okul birincisi olmanızın ne de ÖSS derecesinin aktif bir katkısı yoktur. Ama okulunuzu mutlaka zamanında bitirin.
Tanıdık-Çevre-Arkadaşlık Durumu
Dersler önemli ama arkadaşlarınızdan daha önemli değil. Sektör küçük, iş hayatı çok dar, arkadaşlarınızla sürekli bir yerlerde karşılacaçaksınız bu yüzden mutlaka onlarla iyi geçinin. Herkesle dost olamsanız bile düşman olmayın. Bugün kavga ettiğiniz biriyle 1-2 yıl sonra bereaber çalışmanız gerekebilecek. Yada en gıcık kaptığınız kişi ilerde sizin müdürünüz olabilir. Yada bugün nefret ettiğiniz kişi yarın müşteriniz olabilir. Yani arkadaşlarınızla mutlaka iyi geçinin. En azından selamınız mutlaka olsun. Herkesle ufak ortak yanlar bulmaya çalışın. Değişik projelerde değişik arkadaşlarla çalışmaya gayret edin.
Ders notlarınızı yüksek tutacam diye arkadaşlarınızdan ders notlarını saklamayın. Çan eğrisinden korkup arakadaşlarınıza kopya vermekten çekinmeyin. Notlarınızı yüksek tutmak için bol bol kopya çekin... Ama notlarınızı yüksek tutmak için birilerine de kötü davranmayın. Kopya verdiğiniz arkadaşınızı tembel diye hor görmeyin. 1-2 yıl sonra sizden daha önce ve daha güzel iş bulabilir ve belki de sizi de yanına aldırabilir.
Ayrıca bir yere staja girerseniz yada iş için girerseniz mutlaka arkadaşlarınızı da yanınıza aldırmak için çalışmalarda bulunun. En azından müdürünüzle bir randevu ayarlamaya çalışın.
İş dünyasında torpil olayı çok derler. Ama bilgisayar dünyasında pek torpil yoktur. Çünkü Bilgisayar mühendislerinin sayısı çok az ve herkes nereden bulabilirsem oradan alayım mantığıyla hareket ediyor. Bilgi işlem sektöründe iş bulma yönetemlerinde en önemli faktör arkadaş faktörü. %70 gibi bir oran var. Diğer şeyler internet, gazete vs... Bir firma bilgisayar mühendisi alacaksa önceliği orada çalışanların arkadaşlarına ve tanıdıklarına verir. Yani bizim eleman iyi onun getireceği de iyi olur mantığı geçerlidir. Ve çoğunlukla da iyi arkadaşlar seçilmeye çalışılır. Zaten bir çok iş ilan edilmez bile. Çünkü ilan edilse bile başvurular ya çok yetersiz sayıdadır yada başvuranların kaliteleri çok kötüdür.
Bir arkadaş ile bir iş yerine girmek için en geçerli yoldur. Akrabalık ilişkileri ve tanıdık iş bulmada bizim sektör için önemli değildir.
Akrabalık ilişkileri, komşuluk-tanıdık daha çok STAJ yeri bulmada çok işe yarar. Özellikle Arçelik-Beko gibi kurumsal firmalarda staj yapmak için iyi torpillere ihtiyaç vardır. Bu tür yerlere o kadar çok staj başvurusu gelir ki kontenjanlar çabuk dolar. Bu yüzden torpiliniz olasa bile staj yeri ayarlanamayabilir. Çünkü daha büyük kişilerin kendi tanıdığı kişilere öncelikleri olur...
Ama bu sizin hevesinizi kırmasın. Kurumsal firmalara sadece torpilli öğrenciler değil sıradan yapılan başvurular da kabul ediliyor ve bunların sayısı da oldukça fazla. Bu yüzden mutlaka başvurularınızı yapın.
STAJ DURUMU
Stajlar çoğu okulda mecburi olsa da bazı okullarda mecburi değil. Stajlarınızı mecburi olmasa da mutlaka yapın. Stajlarınızın birini yazılım firmalarında diğerini kurumsal firmalarda yapmaya çalışın. Böylece mezun olurken nasıl bir yerde çalışmak istediğinize de karar vermiş olursunuz.
Stajlarınız naylon yapmayın. Sahte staj sizin için çok çok kötü bir harekettir. Kesinlikle sahte staj yapmayın. Aileleri farklı şehirde olanlar, yazları aileniz çağırsa bile sizi özleseler de çok ısrar da etseler eve gitmeyin. Siz de çok özleseniz, aileniz de özlemlerinden ölseler de eve gitmeyin. Yurtta kalin akarabalarınızda kalın ama mutlaka staj yapın. Staj o kadar önemli ki anlatamam. Tatile çıkıyosanız da 1 hatfa tatil yapıp dönün. Yaz tatilleriniz en fazla 1 hafta olmalı unutmayın. İlerde iyi paralar kazanacaksınız tatillerinizi maldiv adalarında bile geçirebilecekken niye böyle bir fırsatı tepesiniz ki.
Staj başvurularınız ocak-şubat ayında mutlaka bitirin. Çoğu kurumsal firma marttan sonra başvuru kabul etmez. Çok geç kalmayın. Ama her firmada bu kural yok. Ayrıca bir çok firmaya başvurun on yere elli yere yüz yere başvurun. 2 yerden kabul edildiniz diyelim hemen tarihleri öğrenin tarihi uygun olmayanlari yada beğenmeğiniz şirketlere gitmeyecekseniz mutlaka geri dönüp haber verin. Gelemeyeceğiniz bildirin. Başkalarının hakkını yakmayın. Eğer tarihler uymuyorsa tarih değişikliği de önerebilirsiniz. Belki kabul edilebilir.
Stajlarda mutlaka projelere girmeye çalışın. Herkesten çok iş yapmaya çalışın hevesli olun. Ama stajlar mutlaka proje-bilgisayar demek değildir. Çay getir götür işleri yaptırmaları ağrınıza gitmesin. Fotokopi de çekin, fax da çekin kağıt da taşıyın, çeviri de yapın. Hiç bir işi küçümsemeyin. Hatta telefonlara da siz çıkmaya çalışın. Telefonla konuşmak bile çok önemli. Üstelik bir hatalı birşey olursa beceremeyeceğiniz şey olursa ben stajerim deyip not alın. Yani korkmayın. Zaten kimse sizin yapamayacağınız çok öenmli şeyleri size yaptırmaya çalışmaz merak etmeyin.
Stajdan sonra oradaki müdürle konuşun. Parttime çalışıp çalışamayacağınızı öğreninin. İstekli bir şekilde ben parttime çalışmak istiyorum deyin. Gerekirse para almam deyin. Gerekirse yol parasi bile almayin... Öemli olan orada parttime çalışmanızdır. Parttime işlerin %75'i staj sonrasında devam eden işlerden oluşuyor. Haftada sadece 1 gün bile gidebilecek durumda olsanız bile part time çalışmak için ısrarlı olun. Cumarteisleri ve pazarları da çalışırım deyin. Yani bir şekilde ikna edin.
Okulunuz toplam 70 gün staj önerdiyse sadece 70 gün yapmak zorunda değilsiniz. Süreleri hep uzun tutmaya çalışın. Ayırca sadece yazın değil kışın da staj yapabilirsiniz. Haftada bir gün yada bir buçuk gün giderek staj yapabilirsiniz.
Staj yaptığınız yerdeki kişilerle kaynaşmaya çalışın. Arkadaşlıklar kurun, diğer okullardan stajerlerle de kaynaşın çevrenizi genişletin. Unutmayın bilgisayar sektöründe arkadaş demek iş demek.
İngilizce Durumu
Ne yapıp edip inglizce öğrenin. Eğer hazırlığı doğrudan atladıysanız ingilizceyi bırakmayın ingilizce çalışmaya devam edin. Chat yapın, webcamda konuşun, kitap okuyun vs... Eğer hazırlık almadıysanız kurslara gidin yada yaz aylarında ingiletereye çilek toplamaya gidin ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin. Ek dillere de girişler yapın. Rusça almanca ne olursa öğrenmeye çalışın. Ama ingilizce olmadan bilgisayar mühendisliği olmuyor. Tüm kitaplar ingilizce. Terminoloji ingilizce... ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin, en azından kitapları hızlı okuyabilecek kadar öğrenin. Ne kadar kötü ingilizce o kadar az para demek.
Bilgisayar Bilgisi Durumu
Kendinize mutlaka bir web sitesi açın. Forumlara takılın... Bilgi paylaşım platformlarında yeralın... Web sitelerini illa kendi adınızla açmak zorunda değilsiniz. Takma isimler kullanmaktan çekinmeyin. Hürriyette milliyette haberlere yorum yazmayı bırakın. Hele hele gerçek adınızla hiçbir yere hiçbir şekilde yazı yazmayın. internette herşey kayıt altında ve bir gün yazdıklarınız yüzünden işinizden olabileceğinizi yada bugun size mantıklı gelen bir şekilde yazıklarınızın yarın yüzünüzü kızartacağını unutmayın. Web sitenizde internetten araklama yazılara yer verebilirsiniz. oradan buradan bilgisayarla ilgili şeyleri toplatın ama sitenize koymadan önce mutlaka okuyun.
Yeni çıkan teknolojiler hakkında mutlaka bili sahibi olun. Ama her çıkan teknoloji de sonuna kadar öğrenmeye çalışmayın. Unutmayın Büyük umutlarla çıkan teknolojilerin %90'ı çıktıklarının ilk yılında kullanılmaz duruma geliyorlar. Bu teknolojiler ister microsoft ister java tabanlı olsun. bir anda kenara atılabiliyor.
Bilgisayar konusunda fanatik olamayın. Özellikle öğrenciyken kesinlikle fanatik olamayın. Adınız çıkar ve mezuniyetten sonra ible insanlar sizi yanlış tanımaya devam eder.
Kimileri Linux kimileri Java kimileri OpenSource kimileri Oracle kimileri Microsoft kimileri de macromedya manyağı oluyor... Bu tür şeylere kulak asmayın.
İş dünyasının kuralı şudur: En hızlı en ucuz şekilde nasıl yapıldır. Yapıldıktan sonra da destek olayını en hızlı ve en ucuz nasıl çözerim.
Bunun böyle olduğunu bilin ve ona göre fanatik olun. İş dünyasında fanatiklere pek yer yok.
Öğrenciyken mutlaka en az bir database ile çalışmalar yapın. hem .net hem de java öğrenin. tercihte bulunmayın. Zaten iş hayatına girince girdiğiniz iş yerinin kuralı neyse onunla yazacaksınız merak etmeyin. Ama deli gibi java bilip sonradan vb.net bilmeyip vb.net hakkında atıp tutmayın. vb.net 'i de öğrenin javayi da öğrenin ondan sonra atıp tutun. Şunu da unutmayın dünyada java ve .net dışında da bir sürü teknoloji var... Yani sadece sizin fanatiği olduğunuz şey yok.
Bir sürü kitap alın. Hem türkçe hem ingilizce alın. Hepsini okuyun. istanbulda bir sürü yerde ucuz kitap satan yerler var. Ayrıca internette yok yok.. herşey var ve interneti sonuna kadar sömürün.
Son Söz: Okuduğunuz bölümün kıymetini bilin. Ders çalışın ve kendinizi geliştirin. Ülkemiz iyi bilgisayar mühendisleri bakımından oldukça şanslı ama yeterli değil. Ülkenin çok iyi bilgisayar mühendislerine ihtiyacı var. Ülkenizin size sunduklarının bir kısmını çalışmalarınızla ona geri verin.
Dikkat
İş bulamamaktan korkmayın. En kötü bilgisayar mühendisi bile iyi paralara mutlaka iş bulur merak etmeyin. Ama saygı kazanamamaktan korkun.
Ders Durumu
Mutlaka derslerinize çalışın. Ders çalışmak bilgisayar öğrenmenize ve dışarda çalışmanıza hiçbir şekilde engel değildir. Bir çok kişi hem dışarda parttime çalışırlar hem de okulda derece yaparlar. Okulunuz elveriyorsa okulunuzu 3,5 yılda bitirmeye çalışın. Okulunuzu üç buçuk yılda bitirseniz 6 ay erken full time parasi almaya başlarsınız demektir. Aylık 1,500 dolardan iş bulsanız arkadaşlarınızdan toplamda 9000$ fazla para almış olursunuz. Böylece 9000 dolar ile kendinize bir araba alabilirsiniz. Yani okulu erken bitirmenin hediyesini hemen görmüş olursunuz. Ayrıca ailenizin durumu iyi değilse bir an önce ailenizden para almayi bırakmış olursunuz, ailenizi rahatlatırsınız. Okulunuzu mutlaka bitirin. Ders bırakmayın. Hernekadar işverenler okulu bitirip bitirmemenize bakmasalar da okulda kalan dersleriniz sırtınızda kambur olarak kalacaktır. Yani sonuçta bir gün mutlaka okulu bitirmeniz gerekiyor.
Okul bitiminde mutlaka Yüksek lisans yapın. Yüksek lisansı bitiremeseniz de en azından 1-2 dönem takip etmeye çalışın. Hangi alanda yaptığınızın önemi yok. Ama mutlaka yüksek lisans yapin. Yüksek lisans yapmak için de bazi üniversiteler yüksek ALES ve yüksek ortalama istiyor... Bu yüzden Lisans eğitimi alırken mutlaka notlarınızı yüksek tutmaya çalışın. ALES'i bir şekilde yükseltebilirsiniz ama notlarınızı asla mezuniyetten sonra yükseltemezsiniz..
Son sınıfta ALES'e aralık ayında mutlaka girin. Ayni şekilde mayis sinavina da girin. Hangisi yüksekse onu kullanirsiniz.
Dersler önemli ama iş hayatında birebir önemli değil. Okulu birinci bile bitirseniz mezun olur olmaz bunu unutun. Aynı şekilde ÖSS sınavında derece yapmış olabilirsiniz ama bunun hiçbir önemi yok üniversitede. Sadece ego tatmininde kulanırsınız. İş bulmanızda da ne notların ne okul birincisi olmanızın ne de ÖSS derecesinin aktif bir katkısı yoktur. Ama okulunuzu mutlaka zamanında bitirin.
Tanıdık-Çevre-Arkadaşlık Durumu
Dersler önemli ama arkadaşlarınızdan daha önemli değil. Sektör küçük, iş hayatı çok dar, arkadaşlarınızla sürekli bir yerlerde karşılacaçaksınız bu yüzden mutlaka onlarla iyi geçinin. Herkesle dost olamsanız bile düşman olmayın. Bugün kavga ettiğiniz biriyle 1-2 yıl sonra bereaber çalışmanız gerekebilecek. Yada en gıcık kaptığınız kişi ilerde sizin müdürünüz olabilir. Yada bugün nefret ettiğiniz kişi yarın müşteriniz olabilir. Yani arkadaşlarınızla mutlaka iyi geçinin. En azından selamınız mutlaka olsun. Herkesle ufak ortak yanlar bulmaya çalışın. Değişik projelerde değişik arkadaşlarla çalışmaya gayret edin.
Ders notlarınızı yüksek tutacam diye arkadaşlarınızdan ders notlarını saklamayın. Çan eğrisinden korkup arakadaşlarınıza kopya vermekten çekinmeyin. Notlarınızı yüksek tutmak için bol bol kopya çekin... Ama notlarınızı yüksek tutmak için birilerine de kötü davranmayın. Kopya verdiğiniz arkadaşınızı tembel diye hor görmeyin. 1-2 yıl sonra sizden daha önce ve daha güzel iş bulabilir ve belki de sizi de yanına aldırabilir.
Ayrıca bir yere staja girerseniz yada iş için girerseniz mutlaka arkadaşlarınızı da yanınıza aldırmak için çalışmalarda bulunun. En azından müdürünüzle bir randevu ayarlamaya çalışın.
İş dünyasında torpil olayı çok derler. Ama bilgisayar dünyasında pek torpil yoktur. Çünkü Bilgisayar mühendislerinin sayısı çok az ve herkes nereden bulabilirsem oradan alayım mantığıyla hareket ediyor. Bilgi işlem sektöründe iş bulma yönetemlerinde en önemli faktör arkadaş faktörü. %70 gibi bir oran var. Diğer şeyler internet, gazete vs... Bir firma bilgisayar mühendisi alacaksa önceliği orada çalışanların arkadaşlarına ve tanıdıklarına verir. Yani bizim eleman iyi onun getireceği de iyi olur mantığı geçerlidir. Ve çoğunlukla da iyi arkadaşlar seçilmeye çalışılır. Zaten bir çok iş ilan edilmez bile. Çünkü ilan edilse bile başvurular ya çok yetersiz sayıdadır yada başvuranların kaliteleri çok kötüdür.
Bir arkadaş ile bir iş yerine girmek için en geçerli yoldur. Akrabalık ilişkileri ve tanıdık iş bulmada bizim sektör için önemli değildir.
Akrabalık ilişkileri, komşuluk-tanıdık daha çok STAJ yeri bulmada çok işe yarar. Özellikle Arçelik-Beko gibi kurumsal firmalarda staj yapmak için iyi torpillere ihtiyaç vardır. Bu tür yerlere o kadar çok staj başvurusu gelir ki kontenjanlar çabuk dolar. Bu yüzden torpiliniz olasa bile staj yeri ayarlanamayabilir. Çünkü daha büyük kişilerin kendi tanıdığı kişilere öncelikleri olur...
Ama bu sizin hevesinizi kırmasın. Kurumsal firmalara sadece torpilli öğrenciler değil sıradan yapılan başvurular da kabul ediliyor ve bunların sayısı da oldukça fazla. Bu yüzden mutlaka başvurularınızı yapın.
STAJ DURUMU
Stajlar çoğu okulda mecburi olsa da bazı okullarda mecburi değil. Stajlarınızı mecburi olmasa da mutlaka yapın. Stajlarınızın birini yazılım firmalarında diğerini kurumsal firmalarda yapmaya çalışın. Böylece mezun olurken nasıl bir yerde çalışmak istediğinize de karar vermiş olursunuz.
Stajlarınız naylon yapmayın. Sahte staj sizin için çok çok kötü bir harekettir. Kesinlikle sahte staj yapmayın. Aileleri farklı şehirde olanlar, yazları aileniz çağırsa bile sizi özleseler de çok ısrar da etseler eve gitmeyin. Siz de çok özleseniz, aileniz de özlemlerinden ölseler de eve gitmeyin. Yurtta kalin akarabalarınızda kalın ama mutlaka staj yapın. Staj o kadar önemli ki anlatamam. Tatile çıkıyosanız da 1 hatfa tatil yapıp dönün. Yaz tatilleriniz en fazla 1 hafta olmalı unutmayın. İlerde iyi paralar kazanacaksınız tatillerinizi maldiv adalarında bile geçirebilecekken niye böyle bir fırsatı tepesiniz ki.
Staj başvurularınız ocak-şubat ayında mutlaka bitirin. Çoğu kurumsal firma marttan sonra başvuru kabul etmez. Çok geç kalmayın. Ama her firmada bu kural yok. Ayrıca bir çok firmaya başvurun on yere elli yere yüz yere başvurun. 2 yerden kabul edildiniz diyelim hemen tarihleri öğrenin tarihi uygun olmayanlari yada beğenmeğiniz şirketlere gitmeyecekseniz mutlaka geri dönüp haber verin. Gelemeyeceğiniz bildirin. Başkalarının hakkını yakmayın. Eğer tarihler uymuyorsa tarih değişikliği de önerebilirsiniz. Belki kabul edilebilir.
Stajlarda mutlaka projelere girmeye çalışın. Herkesten çok iş yapmaya çalışın hevesli olun. Ama stajlar mutlaka proje-bilgisayar demek değildir. Çay getir götür işleri yaptırmaları ağrınıza gitmesin. Fotokopi de çekin, fax da çekin kağıt da taşıyın, çeviri de yapın. Hiç bir işi küçümsemeyin. Hatta telefonlara da siz çıkmaya çalışın. Telefonla konuşmak bile çok önemli. Üstelik bir hatalı birşey olursa beceremeyeceğiniz şey olursa ben stajerim deyip not alın. Yani korkmayın. Zaten kimse sizin yapamayacağınız çok öenmli şeyleri size yaptırmaya çalışmaz merak etmeyin.
Stajdan sonra oradaki müdürle konuşun. Parttime çalışıp çalışamayacağınızı öğreninin. İstekli bir şekilde ben parttime çalışmak istiyorum deyin. Gerekirse para almam deyin. Gerekirse yol parasi bile almayin... Öemli olan orada parttime çalışmanızdır. Parttime işlerin %75'i staj sonrasında devam eden işlerden oluşuyor. Haftada sadece 1 gün bile gidebilecek durumda olsanız bile part time çalışmak için ısrarlı olun. Cumarteisleri ve pazarları da çalışırım deyin. Yani bir şekilde ikna edin.
Okulunuz toplam 70 gün staj önerdiyse sadece 70 gün yapmak zorunda değilsiniz. Süreleri hep uzun tutmaya çalışın. Ayırca sadece yazın değil kışın da staj yapabilirsiniz. Haftada bir gün yada bir buçuk gün giderek staj yapabilirsiniz.
Staj yaptığınız yerdeki kişilerle kaynaşmaya çalışın. Arkadaşlıklar kurun, diğer okullardan stajerlerle de kaynaşın çevrenizi genişletin. Unutmayın bilgisayar sektöründe arkadaş demek iş demek.
İngilizce Durumu
Ne yapıp edip inglizce öğrenin. Eğer hazırlığı doğrudan atladıysanız ingilizceyi bırakmayın ingilizce çalışmaya devam edin. Chat yapın, webcamda konuşun, kitap okuyun vs... Eğer hazırlık almadıysanız kurslara gidin yada yaz aylarında ingiletereye çilek toplamaya gidin ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin. Ek dillere de girişler yapın. Rusça almanca ne olursa öğrenmeye çalışın. Ama ingilizce olmadan bilgisayar mühendisliği olmuyor. Tüm kitaplar ingilizce. Terminoloji ingilizce... ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin, en azından kitapları hızlı okuyabilecek kadar öğrenin. Ne kadar kötü ingilizce o kadar az para demek.
Bilgisayar Bilgisi Durumu
Kendinize mutlaka bir web sitesi açın. Forumlara takılın... Bilgi paylaşım platformlarında yeralın... Web sitelerini illa kendi adınızla açmak zorunda değilsiniz. Takma isimler kullanmaktan çekinmeyin. Hürriyette milliyette haberlere yorum yazmayı bırakın. Hele hele gerçek adınızla hiçbir yere hiçbir şekilde yazı yazmayın. internette herşey kayıt altında ve bir gün yazdıklarınız yüzünden işinizden olabileceğinizi yada bugun size mantıklı gelen bir şekilde yazıklarınızın yarın yüzünüzü kızartacağını unutmayın. Web sitenizde internetten araklama yazılara yer verebilirsiniz. oradan buradan bilgisayarla ilgili şeyleri toplatın ama sitenize koymadan önce mutlaka okuyun.
Yeni çıkan teknolojiler hakkında mutlaka bili sahibi olun. Ama her çıkan teknoloji de sonuna kadar öğrenmeye çalışmayın. Unutmayın Büyük umutlarla çıkan teknolojilerin %90'ı çıktıklarının ilk yılında kullanılmaz duruma geliyorlar. Bu teknolojiler ister microsoft ister java tabanlı olsun. bir anda kenara atılabiliyor.
Bilgisayar konusunda fanatik olamayın. Özellikle öğrenciyken kesinlikle fanatik olamayın. Adınız çıkar ve mezuniyetten sonra ible insanlar sizi yanlış tanımaya devam eder.
Kimileri Linux kimileri Java kimileri OpenSource kimileri Oracle kimileri Microsoft kimileri de macromedya manyağı oluyor... Bu tür şeylere kulak asmayın.
İş dünyasının kuralı şudur: En hızlı en ucuz şekilde nasıl yapıldır. Yapıldıktan sonra da destek olayını en hızlı ve en ucuz nasıl çözerim.
Bunun böyle olduğunu bilin ve ona göre fanatik olun. İş dünyasında fanatiklere pek yer yok.
Öğrenciyken mutlaka en az bir database ile çalışmalar yapın. hem .net hem de java öğrenin. tercihte bulunmayın. Zaten iş hayatına girince girdiğiniz iş yerinin kuralı neyse onunla yazacaksınız merak etmeyin. Ama deli gibi java bilip sonradan vb.net bilmeyip vb.net hakkında atıp tutmayın. vb.net 'i de öğrenin javayi da öğrenin ondan sonra atıp tutun. Şunu da unutmayın dünyada java ve .net dışında da bir sürü teknoloji var... Yani sadece sizin fanatiği olduğunuz şey yok.
Bir sürü kitap alın. Hem türkçe hem ingilizce alın. Hepsini okuyun. istanbulda bir sürü yerde ucuz kitap satan yerler var. Ayrıca internette yok yok.. herşey var ve interneti sonuna kadar sömürün.
Son Söz: Okuduğunuz bölümün kıymetini bilin. Ders çalışın ve kendinizi geliştirin. Ülkemiz iyi bilgisayar mühendisleri bakımından oldukça şanslı ama yeterli değil. Ülkenin çok iyi bilgisayar mühendislerine ihtiyacı var. Ülkenizin size sunduklarının bir kısmını çalışmalarınızla ona geri verin.
alıntı:http://www.bilgisayarmuhendisleri.com
23 Eylül 2012 Pazar
Bilgisayar Mühendisi olmanın 10 iyi yönü
| 1. Bol Para Kendinizi geliştirdiğiniz kadar para kazanacaksınız. Çok çalışırsanız çok az çalışırsanız az kazanacaksınız. En güzeli de hakettiğiniz kadar alacaksınız. Ancak bu madde sadece bilgisayar için geçerli değil. İşinizi iyi yaptıktan sonra tüm mesleklerde çok iyi paralar kazanabilirsiniz, bunu unutmayın. Ama iyi bilgisayarcılar hep ortalamanın üzerinde almaya devam edecektir bunu da unutmayın. 2. Saygı Çoğu işyerinde en önem verilen kişi siz olacaksınız. İnsanlar genel olarak sizinle iyi geçinmek isteyecekler. Çünkü çoğu teknolojik şeyi firmada sadece siz biliyor olacaksınız. 3. İnsanlığa katkınız Yazdığınız programları yüzlerce belki milyonlarca kişi kullanacak. Yazdığınız program belki birilerinin işini çok kısaltacak belki birilerinin neşeli vakit geçirmesine katkıda bulunacak. Ama ne olursa olsun iyi birşeyler yapmanın verdiği hazzı her zaman yaşayacaksınız. 4. Teknolojiyi siz yönlendireceksiniz. Sizin kararlarınız sektöre ve çevrenize katkıda bulunacak. Mesele ios mu android mi sorusunu birileri sorduğunda onlara açıklayıcı bilgiler vererek gerekli yönlendirmeleri yapacaksınız. Yönlendirmeniz sadece başkalarının yaptığı işlerde olmayacak. Örneğin en çok kullanılan siteleri siz tasarlayacaksınız ya da her firmanın kullandığı muhasebe programını siz yazacaksınız. Herkes sizin yazdığınız programı kullanıyorum diye övünecek. Nasıl başkaları iPhone yapıyor diğerleri de ben iphone kullanıyorum diye hava atıyorsa aynı şey belki sizin programların başına gelecek. 5. İnsanları Gururlandırın Yazdığınız bir program belki birilerinin CV'sine girecek. Belki birilerinin iş bulmasına fayda sağlayacak. Belki yabancı muadili bir programın yerine yazdığını programlar yurtdışına döviz akışını bir nebze de olsa durduracak. Birilerinin özgeçmişinde LOGO muhasebe programı biliyorum yazıyor. Düşünsenize sizin program da böyle olacak. Atıyorum inşaat sektöründeki çalışanlar sizin programı biliyorum/kullanıyorum diyecekler. Sizin programı bilmek başkalarına avantaj sağlayacak. Tabiki bir memnuniyet duyacaksınız ve ailenizi, tanıdıklarınızı gururlandıracaksınız. 6. Öncü Olacaksınız. Belki yeni çıkan bir trendi siz belirleyeceksiniz. Uluslararası kurumlarda sizin de sözünüz geçecek. Mesela şu anda HTML5 revaçta. Ve bunun kurallarını ve genişleme durumlarını belirleyenler sizin gibi benim gibi insanlar. Bu insanlardan biri de niye siz olmayasınız. Zaten bir çok türk bur tür konsorsiyumlarda söz sahibi. Belki ilerde içinizden birileri daha da ileri görürecek bu durumu. Belki bir teknolojiye türkçe isim koyacaksınız. Belki bir framework'un adını türkçe bir yer adından seçeceksiniz. 7. Bilgisayar haricinde hiç bir şeye ihtiyaç duymamama Sadece bir bilgisyar yetecek yapmanız için gerekenlere. Ve artık bilgisayarlar çok ucuz. Ailenizin fakir olması ya da ailenizde okumuş birilerinin olmaması da problem değil. Sadece siz ve bilgisayarınız herşeye yetebileceksiniz. Başarılı olmamak için hiç bir bahaneniz yok malesef. Sadece tembellik bahaneniz olabilir. 8. Keyfiniz nasıl istiyorsa öyle yapacaksınız. Sonuçta programı yapacak olan sizsiniz. Butonu nereye koyacağınıza kendiniz karar vereceksiniz. Kullanıcıların davranışlarını bile değiştirebileceksiniz. Teknolojiyi nasıl şekillendirmek istiyorsanız öyle yapın. Tutar mı bilmem, son kullanıcılar hoşlanır mı emin değilim. Ama denemek serbest. 9. Canınız hiç sıkılmayacak. Her zaman sanal ortamın içinde olacaksınız. Hatta bazen sanal ortamı siz yazmış olacaksınız. Hiç durmayacaksınız. Yaptığınız güzel şeyleri görüp daha güzel şeyler yapmak için daha çok istekli olacaksınız. 10. Herkes sizin çok zeki olduğunuzu düşünecek. Öyle olmasanız bile :) bilgisayar mühendisi olduğunuz için herkes sizi çok zekidir intibasıyla tanıyacak. Her bilgisayar sorununa çözüm bulabileceğiniz düşüncesinde olacaklar. Hatta sizin bilgisayarı baştan sona yazılım donanım yapabileceğinize inanacaklar. Gerçi bu ilk başta iyi gibi görünse de sonradan can sıkmaya başlayacaktır. Düşüncelerinizi diğer yorumcular için paylaşmayı unutmayınız...... alıntı: http://www.bilgisayarmuhendisleri.com |
22 Eylül 2012 Cumartesi
Staj Yeri Nasıl Bulunur?
Staj Yeri Nasıl Bulunur?
Hemen özetliyeyim.
1. Tanıdıklar ve Akrabalar
2. Arkadaşlar
3. İnternet
4. Gazete
5. Üniversite
Tanıdıklar ve Akrabalar
Eğer staj yeri arıyorsanız hemen annenize babanıza, dayınıza halanıza haber salın. Sizin tanımadığınız ama iyi firmalarda çalışan birileri mutlaka vardır. Staj yeri bulmada akrabalar en önemli unsurdur. En büyük firmalarda bile stajer alınırken torpil bulmak her zaman işe yarar. Bu yüzden ailenize ve tanıdıklarınıza heber salın. Ayrıca bu işi son güne bırakmayın. Çoğu firma mart ayında staj başvurularını durdurur. Yani siz siz olun en geç şubat ayından itibaren staj yeri aramaya başlayın.
Arkadaşlar
Eğer staj yeri bulamadıysanız arkadaşlarınızdan yardım isteyin. Özellikle yazılım evlerinde staj yapmış yada yapacak arkadaşlarından yardım isteyin. Bu arada siz de staj yeri bulduğunuzda arkadaşlarınızı yanınıza aldırmaya çalışın. Ayrıca üst sınıflarla ilişkilerinizi de iyi tutun. Parttime biryerlerde çalışan birisi sizin staj yeri bulmanıza vesile olacaktır. Ayrıca okulunuzdaki panolara bakın. Birçok stajer ilanı göreceksiniz.
Gazete ve İnternetGazetelerde çıkan iş ilanlarına başvurun. Verilen adrese email atın ve durumunuzu açıklayın. Staj yapmak istediğinizi belirtin. İnternette de kariyer sitelerinden adlarını öğrendiğiniz firmaların web sitelerini bulup onlara staj başvurusu için CV gönderin. Ayrıca google'da arama yapın. Ancak stajer aranıyor ilanı yerine tecrübeli eleman aranıyor ilanlarını arayın. Zaten stajer aranıyor ilanına bir sürü kişi başvurmuştur. Normal eleman arayan yerlere staj yapmak istediğinizi belirten bir email atın. Bazı firmalara telefon edip stay yapmak istediğinizi nasıl başvuru yapmanız gerektiğini sorun. Emin olun firmalar sizinle ilgilenecek en azından bir mail atmanızı isteyeceklerdir.
Üniversite
Eğer staj yeri bulamadıysanız okulunuzda staj yapabilirsiniz. Çoğu okul bu imkanı sağlar. Hatta bazı hocaların özel sektörle ilişkileri olabilir ve hoca sizi seviyorsa size staj yeri bulmada yardımcı olabilir.
Unutmayın bir çok firma stajar arıyor ve sizlere ulaşmak için elinden geleni yapıyor.
Staj yeri ararken birçok yere başvurmaktan çekinmeyin. CV'nizi düzgün hazırlayın. Unutmayın ki kendini geliştirmiş bir öğrenci yan gelip yatmış bir öğrenciden daha çok tercih edilecektir. Bu yüzden staj yapamdan önce hem yabancı dil bilgilerinizi hem bilgisayar bilgilerinizi mutlaka en üst seviyelere getirmeye çalışın.
Staj deyip geçmeyin. Normal çalışıyor gibi erken gidip geç çıkın. Kendinizi ispatlamak için elinizden geleni yapın. Çevre edinin, iş ortamını tanıyın.
Umarım herkes iyi bir staj dönemi geçirir.
STAJDA YAPILACAK EN BÜYÜK HATALAR
1. Staj süresince iş yerinde kesinlikle MSN kullanmayın. Başkaları kullanıyor olabilir ama siz kullanmayın. Unutma ki herkesin durumu farklı, sen henüz stajersin.
2. İşyerinden Facebook, Netlog ve benzeri zaman öldürücü ve adınızı boş gezenin boş kalfasına çıkaracak sitelere kesinlikle girmeyin. Başkaları yapıyor olabilir ama sen yapma. Unutma ki herkesin durumu farklı, sen henüz stajersin. Facebook'a gireceksen evinden gir.
3. İşyerinde Youtube ve benzeri video sitelerine kesinlikle girmeyin. İşyerinde Oyun oynamayın. İş yerinde Film/DivX izlemeyin. Başkaları yapıyor olabilir ama sen yapma. Unutma ki herkesin durumu farklı, sen henüz stajersin. Film izleyeceksen evindeyken izle.
4. İş yerinde Hürriyet/Milliyet gibi gazetelere kesinlikle girmeyin. Gazete sitelerinden kesinlikle uzak durun. Başkaları yapıyor olabilir ama sen yapma. Unutma ki herkesin durumu farklı, sen henüz stajersin. İlla bir kaç site gezmek istiyorsanız bilgisayar ile ilgili sitelere girin. Bilgisayar sitelerinde gezinmeniz en azından yeni teknolojileri tanımanıza yardımcı olur.
5. İş yerinde kitap okumayın. Size bir kitap bile verseler sadece ilk gün okuyun. Kitabı eve götürüp stajlardan sonra okuyun. İş yerinde bilgisayarla ilgili bile olsa kitap okumayın. Ancak kitaplardaki örnekleri yapmak amacıyla kitaplara bakın.
6. Soru sormaktan korkmayın. Hangi teknolojileri kullandıklarını ne amaçla kullandıklarını mutlaka birilerine sorun. Mesele bir firma Java kullaniyor olabilir. Niye diye sorun. Bir projede Stored Procedure çok kullaniliyorsa niye tercih ettiklerini sorun. Trigger kullaniliyor mu mutlaka sorun. Nasıl kullandıklarını da öğrenmeye çalışın. Ancak boş boş soru sormayın. Önce Trigger nedir, Stored Procedure nedir bunları kitaplardan öğrenin.
7. Staj yaparken keseinlikle işe erken gelin. Yani ilk gelen olmasanız da en son gelen siz olmayın. Ayrıca stajdan çıkarken ilk çıkan siz olmayın.
8. Evde çalışmaya devam edin. Stajdan sonra evde son sürat çalışmaya devam edin.
9. Eğer staj srasında sizinle ilgilencek kimse bulamıyorsanız bu durumu birileriyle konuşun. Ancak çok özel ilgi de beklemeyin. Yani herşeyi size öğretmeyecekler. Herşeyi kendiniz öğrenmek zorundasınız.
alıntı:http://www.bilgisayarmuhendisleri.com
Staj Yeri Nasıl Bulunur? Staja hazırlık olarak neler yapmalıyım?
| Not:Lütfen yorumsuz geçmeyin... |
| Herkese merhabalar. Yeni bir yazı ile üniversite öğrencilerine yol gösterme misyonumuzu sürdürüyoruz. Bir öğrenci için Stajlar Üniversiteden sonraki en önemli şeylerdir. Hatta bazen üniversitenizden bile önemli olaiblir. Bu yazımızda stajların önemini ve nasıl staj yeri bulabileceğinizi anlatmaya çalışacağım. Bu yazımızı okumadan önce veya sonra Bilgisayar mühendisliğinde okuyan öğrencilere tavsiyeler adlı yazımızı da okumanızı tavsiye ediyorum. Stajlar Çok Önemlidir. Niye? Evet stajlar o kadar önemlidir ki muhtemelen iş hayatınıza yön verecek en önemli unsurdur. Çoğu öğrenci ilk gerçek programlarını staj yaparken yazarlar. İlk parttime işlerinini staj sonunda aynı işyerinde kalarak bulmuş olurlar. Gerçek bilgisayar mühendisleriyle ilk tanışma stajlarda gerçekleşir. İş hayatının nasıl bir şey olduğu, iş stresinin nasıl birşey olduğu staj srasında gözlemlenir. Çoğu kere öğrencilerin zorlandıkları konulardan biri olan Java mı/.Net mi ne seçeyim gibi soruların cevaplarını stajlarda bulurlar. Staj yapılan yerde hangi yazılım kullanılıyorsa %70 bundan sonraki iş hayatınızda bu yazılımlarla uğraşmaya devam edersiniz. Yani stajda yolunuz çizilmeye başlanıyor. Dikkat: KESİNLİKLE SAHTE STAJ DEFTERİ DOLDURMAYIN. Okulunuzda staj mecburi olmasa bile MUTLAKA STAJLARINIZI YAPIN!!!!! Stajın İçeriği 1. Donamım Stajı 2. Yazılım Stajı DONANIM STAJI Günümüzde donanım stajı olarak algılanan şey Network işleridir. Eskiden bilgisayar toplamak harddisk takıp sökmek format atmak gibi şeyler yapılırdı. Bu işleri artık öğrenciler okulda ya da evde tek başlarına yapabildikleri için bilgisayar parçalarıyla ilgili staj yerleri kimseyi tatmin etmiyor. Bu yüzden daha çok ağ sistemleri / güvenlik sistemleri üzerinde çalışmalar yapılıyor. Çalışmalar yapılıyordan kastım bu işler nasıl yapılıyor onlar görülüyor. Kullanıcı ekeleme çıkarma hakların verilmesi işlemleri, Firewall gibi şeyler öğreniliyor. Aslında bunlar çok zor şeyler değil ancak bilgisayar mühendislerinin mutlaka bunları bilmesi gerekir. Bu konularda kariyer yapmasanız bile bu konuları bilmek önemli. En azından Microsoft'un server sistem yapılarını Active Directory gibi şeyleri öğrenmeniz çok önemli. Ancak bunları da derinlemesine öğrenmenize çok da gerek yok. Genel mantıkları kavramak gerek. Gerçi genel mantıkları 3. yada 4. sınıftayken alacağınız Bilgisayar Ağları dersinde göreceksiniz. Bu derste gördüğünüz şeyler aslında genel olarak piyasada satılan şeylerde kullanılır. Ancak kendinizi çok da kaptırmayın bu işlere... yani kariyer edinmek için yırtınmayın. Bu iş biraz koaly olduğu için başka bölümlerde okuyanlar bu işi sizden daha ucuza yapıyorlar ve bu alandaki ücretler çok yüksek değil. (Bilgisayar Mühendisleri Kaç Para Alır?) YAZILIM STAJI Yazılım stajları aslında en önemli stajdır. Çoğu kişi donanım stajı yapmak yerine 2 tane yazılım stajı yapıyorlar. Yazılım stajı yapmadan önce staj yapacağınız yerdeki kullanılan teknolojileri mutlaka öğrenin. Staja boş boş gitmeyin. Eğer staj yaptığınız yerde Java kullanılıyorsa staja başlamadan önce evinizde mutlaka Java çalışın. Eğer SQL server kullanılıyorsa kendi kendinize SQL SERVER ve T-SQL çalışın. Eğer Oracle kullaılıyorsa oracle kurun. Programları internetten bulup kendi bilgisayarınıza kurun. Bunların full versiyonlarını kurmanıza gerek yok. Artık hemen her firma Express adı verilen ücretsiz ve Lite versiyonlarını internet sitelerinden indirmenize olanak sağlıyor. En azından kendi bilgisayarınıza kurun ki, bazı terminolojiye hemen aşina olmaya başlayın. Eğer staja gittiğiniz yerde sizin birşeyler bildiğinizi hissederlerse size daha iyi işler verirler. Eğer hiç birşey bilmediğinizi görürlerse size 2 kitap verip bunları oku diyebilirler. Yani siz oraya kitap okumaya mı gidiyorsunuz? Kitabı staja gitmeden önce kendi kendinize okuyun ve projelerin biryerlerinde yeralmaya çalışın. Projelerde yer alamıyorsanız Proje'nin nasıl yapıldığını inceleyin. Database yapısını ya da yazılan kodları inceleyin. Nasıl program yazmışlar görün. Yazılan kodları incelemek size özgüven verecektir. İlerde daha düzgün kod yazmanıza vesile olacaktır. Staj sırasında mutlaka herkesle iyi geçinin. Yani çevre edinin. Belki ilerde tekrar başka bir yerde beraber çalışacaksınızdır. Ayrıca çay getirmekten fax çekmeye her işi yapmaya çalışın. Yani kendinizi kanıtlayın. Böylece staj sonunda parttime çalışmak için müracat edin. Haftada 1 gün bile olsa parttime çalışmak için müracat edin. alıntı:http://www.bilgisayarmuhendisleri.com |
Bilgisayar mühendisliğinde okuyan öğrencilere tavsiyeler
Not:Yorumsuz geçmeyin...
Bilgisayar mühendisi olacak kişilere yönelik yazdığımız yazılar çok ses getirdi. Bir çok lise son öğrencisi mail yazdı, bir çok öğrenci velisi tavsiyeler istedi. Elimizden geldiğince hepsine yardımcı olmaya çalıştık. Ayrıca bir çok üniversite öğrencisinden de emailler geldi. Çoğu kere benzer cevapları veriyorum insanalara... Bu yüzden burada yazdıklarımı daha da genişletmek istiyorum. Burada yazdıklarım genel olarak tüm sınıfları kapsamakla beraber ne kadar erken bu yazıyı okuyorsanız o kadar iyidir. yani son sınıfta okuyorsanız size de yardımcı olacaktır ama ikinci yada üçüncü sınıfta okuyan öğrencilere daha çok yararlı olabileceğini düşünüyorum.
Durumunuzu Belirleyin
Eğer bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen durumunuz diğer öğrencilere göre daha iyidir ve bundan sonra daha da iyi olacaktır. Bilgisayar bilginizi bir yere not edin. neler biliyorsunuz, ne seviyede biliyorsunuz. İngilizce bilginizi not edin. Ders durumunuzu not edin. Staj durumunuzu not edin. Tanıdık-Çevre-Arkadaşlık durumunuzu not edin. Yazı konumuz bu alanları irdeleyecek şekilde genişleyecek. Zaten mezun olunca bu saydıklarım yüzünden iş bulabilecek yada biraz daha geç iş bulabileceksiniz.
Dikkat
İş bulamamaktan korkmayın. En kötü bilgisayar mühendisi bile iyi paralara mutlaka iş bulur merak etmeyin. Ama saygı kazanamamaktan korkun.
Ders Durumu:Mutlaka derslerinize çalışın. Ders çalışmak bilgisayar öğrenmenize ve dışarda çalışmanıza hiçbir şekilde engel değildir. Bir çok kişi hem dışarda parttime çalışırlar hem de okulda derece yaparlar. Okulunuz elveriyorsa okulunuzu 3,5 yılda bitirmeye çalışın. Okulunuzu üç buçuk yılda bitirseniz 6 ay erken full time parasi almaya başlarsınız demektir. Aylık 1,500 dolardan iş bulsanız arkadaşlarınızdan toplamda 9000$ fazla para almış olursunuz. Böylece 9000 dolar ile kendinize bir araba alabilirsiniz. Yani okulu erken bitirmenin hediyesini hemen görmüş olursunuz. Ayrıca ailenizin durumu iyi değilse bir an önce ailenizden para almayi bırakmış olursunuz, ailenizi rahatlatırsınız. Okulunuzu mutlaka bitirin. Ders bırakmayın. Hernekadar işverenler okulu bitirip bitirmemenize bakmasalar da okulda kalan dersleriniz sırtınızda kambur olarak kalacaktır. Yani sonuçta bir gün mutlaka okulu bitirmeniz gerekiyor.
Okul bitiminde mutlaka Yüksek lisans yapın. Yüksek lisansı bitiremeseniz de en azından 1-2 dönem takip etmeye çalışın. Hangi alanda yaptığınızın önemi yok. Ama mutlaka yüksek lisans yapin. Yüksek lisans yapmak için de bazi üniversiteler yüksek ALES ve yüksek ortalama istiyor... Bu yüzden Lisans eğitimi alırken mutlaka notlarınızı yüksek tutmaya çalışın. ALES'i bir şekilde yükseltebilirsiniz ama notlarınızı asla mezuniyetten sonra yükseltemezsiniz..
Son sınıfta ALES'e aralık ayında mutlaka girin. Ayni şekilde mayis sinavina da girin. Hangisi yüksekse onu kullanirsiniz.
Dersler önemli ama iş hayatında birebir önemli değil. Okulu birinci bile bitirseniz mezun olur olmaz bunu unutun. Aynı şekilde ÖSS sınavında derece yapmış olabilirsiniz ama bunun hiçbir önemi yok üniversitede. Sadece ego tatmininde kulanırsınız. İş bulmanızda da ne notların ne okul birincisi olmanızın ne de ÖSS derecesinin aktif bir katkısı yoktur. Ama okulunuzu mutlaka zamanında bitirin.
Tanıdık-Çevre-Arkadaşlık Durumu
Dersler önemli ama arkadaşlarınızdan daha önemli değil. Sektör küçük, iş hayatı çok dar, arkadaşlarınızla sürekli bir yerlerde karşılacaçaksınız bu yüzden mutlaka onlarla iyi geçinin. Herkesle dost olamsanız bile düşman olmayın. Bugün kavga ettiğiniz biriyle 1-2 yıl sonra bereaber çalışmanız gerekebilecek. Yada en gıcık kaptığınız kişi ilerde sizin müdürünüz olabilir. Yada bugün nefret ettiğiniz kişi yarın müşteriniz olabilir. Yani arkadaşlarınızla mutlaka iyi geçinin. En azından selamınız mutlaka olsun. Herkesle ufak ortak yanlar bulmaya çalışın. Değişik projelerde değişik arkadaşlarla çalışmaya gayret edin.
Ders notlarınızı yüksek tutacam diye arkadaşlarınızdan ders notlarını saklamayın. Çan eğrisinden korkup arakadaşlarınıza kopya vermekten çekinmeyin. Notlarınızı yüksek tutmak için bol bol kopya çekin... Ama notlarınızı yüksek tutmak için birilerine de kötü davranmayın. Kopya verdiğiniz arkadaşınızı tembel diye hor görmeyin. 1-2 yıl sonra sizden daha önce ve daha güzel iş bulabilir ve belki de sizi de yanına aldırabilir.
Ayrıca bir yere staja girerseniz yada iş için girerseniz mutlaka arkadaşlarınızı da yanınıza aldırmak için çalışmalarda bulunun. En azından müdürünüzle bir randevu ayarlamaya çalışın.
İş dünyasında torpil olayı çok derler. Ama bilgisayar dünyasında pek torpil yoktur. Çünkü Bilgisayar mühendislerinin sayısı çok az ve herkes nereden bulabilirsem oradan alayım mantığıyla hareket ediyor. Bilgi işlem sektöründe iş bulma yönetemlerinde en önemli faktör arkadaş faktörü. %70 gibi bir oran var. Diğer şeyler internet, gazete vs... Bir firma bilgisayar mühendisi alacaksa önceliği orada çalışanların arkadaşlarına ve tanıdıklarına verir. Yani bizim eleman iyi onun getireceği de iyi olur mantığı geçerlidir. Ve çoğunlukla da iyi arkadaşlar seçilmeye çalışılır. Zaten bir çok iş ilan edilmez bile. Çünkü ilan edilse bile başvurular ya çok yetersiz sayıdadır yada başvuranların kaliteleri çok kötüdür.
Bir arkadaş ile bir iş yerine girmek için en geçerli yoldur. Akrabalık ilişkileri ve tanıdık iş bulmada bizim sektör için önemli değildir.
Akrabalık ilişkileri, komşuluk-tanıdık daha çok STAJ yeri bulmada çok işe yarar. Özellikle Arçelik-Beko gibi kurumsal firmalarda staj yapmak için iyi torpillere ihtiyaç vardır. Bu tür yerlere o kadar çok staj başvurusu gelir ki kontenjanlar çabuk dolar. Bu yüzden torpiliniz olasa bile staj yeri ayarlanamayabilir. Çünkü daha büyük kişilerin kendi tanıdığı kişilere öncelikleri olur...
Ama bu sizin hevesinizi kırmasın. Kurumsal firmalara sadece torpilli öğrenciler değil sıradan yapılan başvurular da kabul ediliyor ve bunların sayısı da oldukça fazla. Bu yüzden mutlaka başvurularınızı yapın.
STAJ DURUMU
Stajlar çoğu okulda mecburi olsa da bazı okullarda mecburi değil. Stajlarınızı mecburi olmasa da mutlaka yapın. Stajlarınızın birini yazılım firmalarında diğerini kurumsal firmalarda yapmaya çalışın. Böylece mezun olurken nasıl bir yerde çalışmak istediğinize de karar vermiş olursunuz.
Stajlarınız naylon yapmayın. Sahte staj sizin için çok çok kötü bir harekettir. Kesinlikle sahte staj yapmayın. Aileleri farklı şehirde olanlar, yazları aileniz çağırsa bile sizi özleseler de çok ısrar da etseler eve gitmeyin. Siz de çok özleseniz, aileniz de özlemlerinden ölseler de eve gitmeyin. Yurtta kalin akarabalarınızda kalın ama mutlaka staj yapın. Staj o kadar önemli ki anlatamam. Tatile çıkıyosanız da 1 hatfa tatil yapıp dönün. Yaz tatilleriniz en fazla 1 hafta olmalı unutmayın. İlerde iyi paralar kazanacaksınız tatillerinizi maldiv adalarında bile geçirebilecekken niye böyle bir fırsatı tepesiniz ki.
Staj başvurularınız ocak-şubat ayında mutlaka bitirin. Çoğu kurumsal firma marttan sonra başvuru kabul etmez. Çok geç kalmayın. Ama her firmada bu kural yok. Ayrıca bir çok firmaya başvurun on yere elli yere yüz yere başvurun. 2 yerden kabul edildiniz diyelim hemen tarihleri öğrenin tarihi uygun olmayanlari yada beğenmeğiniz şirketlere gitmeyecekseniz mutlaka geri dönüp haber verin. Gelemeyeceğiniz bildirin. Başkalarının hakkını yakmayın. Eğer tarihler uymuyorsa tarih değişikliği de önerebilirsiniz. Belki kabul edilebilir.
Stajlarda mutlaka projelere girmeye çalışın. Herkesten çok iş yapmaya çalışın hevesli olun. Ama stajlar mutlaka proje-bilgisayar demek değildir. Çay getir götür işleri yaptırmaları ağrınıza gitmesin. Fotokopi de çekin, fax da çekin kağıt da taşıyın, çeviri de yapın. Hiç bir işi küçümsemeyin. Hatta telefonlara da siz çıkmaya çalışın. Telefonla konuşmak bile çok önemli. Üstelik bir hatalı birşey olursa beceremeyeceğiniz şey olursa ben stajerim deyip not alın. Yani korkmayın. Zaten kimse sizin yapamayacağınız çok öenmli şeyleri size yaptırmaya çalışmaz merak etmeyin.
Stajdan sonra oradaki müdürle konuşun. Parttime çalışıp çalışamayacağınızı öğreninin. İstekli bir şekilde ben parttime çalışmak istiyorum deyin. Gerekirse para almam deyin. Gerekirse yol parasi bile almayin... Öemli olan orada parttime çalışmanızdır. Parttime işlerin %75'i staj sonrasında devam eden işlerden oluşuyor. Haftada sadece 1 gün bile gidebilecek durumda olsanız bile part time çalışmak için ısrarlı olun. Cumarteisleri ve pazarları da çalışırım deyin. Yani bir şekilde ikna edin.
Okulunuz toplam 70 gün staj önerdiyse sadece 70 gün yapmak zorunda değilsiniz. Süreleri hep uzun tutmaya çalışın. Ayırca sadece yazın değil kışın da staj yapabilirsiniz. Haftada bir gün yada bir buçuk gün giderek staj yapabilirsiniz.
Staj yaptığınız yerdeki kişilerle kaynaşmaya çalışın. Arkadaşlıklar kurun, diğer okullardan stajerlerle de kaynaşın çevrenizi genişletin. Unutmayın bilgisayar sektöründe arkadaş demek iş demek.
İngilizce Durumu
Ne yapıp edip inglizce öğrenin. Eğer hazırlığı doğrudan atladıysanız ingilizceyi bırakmayın ingilizce çalışmaya devam edin. Chat yapın, webcamda konuşun, kitap okuyun vs... Eğer hazırlık almadıysanız kurslara gidin yada yaz aylarında ingiletereye çilek toplamaya gidin ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin. Ek dillere de girişler yapın. Rusça almanca ne olursa öğrenmeye çalışın. Ama ingilizce olmadan bilgisayar mühendisliği olmuyor. Tüm kitaplar ingilizce. Terminoloji ingilizce... ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin, en azından kitapları hızlı okuyabilecek kadar öğrenin. Ne kadar kötü ingilizce o kadar az para demek.
Bilgisayar Bilgisi DurumuKendinize mutlaka bir web sitesi açın. Forumlara takılın... Bilgi paylaşım platformlarında yeralın... Web sitelerini illa kendi adınızla açmak zorunda değilsiniz. Takma isimler kullanmaktan çekinmeyin. Hürriyette milliyette haberlere yorum yazmayı bırakın. Hele hele gerçek adınızla hiçbir yere hiçbir şekilde yazı yazmayın. internette herşey kayıt altında ve bir gün yazdıklarınız yüzünden işinizden olabileceğinizi yada bugun size mantıklı gelen bir şekilde yazıklarınızın yarın yüzünüzü kızartacağını unutmayın. Web sitenizde internetten araklama yazılara yer verebilirsiniz. oradan buradan bilgisayarla ilgili şeyleri toplatın ama sitenize koymadan önce mutlaka okuyun.
Yeni çıkan teknolojiler hakkında mutlaka bili sahibi olun. Ama her çıkan teknoloji de sonuna kadar öğrenmeye çalışmayın. Unutmayın Büyük umutlarla çıkan teknolojilerin %90'ı çıktıklarının ilk yılında kullanılmaz duruma geliyorlar. Bu teknolojiler ister microsoft ister java tabanlı olsun. bir anda kenara atılabiliyor.
Bilgisayar konusunda fanatik olamayın. Özellikle öğrenciyken kesinlikle fanatik olamayın. Adınız çıkar ve mezuniyetten sonra ible insanlar sizi yanlış tanımaya devam eder.
Kimileri Linux kimileri Java kimileri OpenSource kimileri Oracle kimileri Microsoft kimileri de macromedya manyağı oluyor... Bu tür şeylere kulak asmayın.
İş dünyasının kuralı şudur: En hızlı en ucuz şekilde nasıl yapıldır. Yapıldıktan sonra da destek olayını en hızlı ve en ucuz nasıl çözerim.
Bunun böyle olduğunu bilin ve ona göre fanatik olun. İş dünyasında fanatiklere pek yer yok.
Öğrenciyken mutlaka en az bir database ile çalışmalar yapın. hem .net hem de java öğrenin. tercihte bulunmayın. Zaten iş hayatına girince girdiğiniz iş yerinin kuralı neyse onunla yazacaksınız merak etmeyin. Ama deli gibi java bilip sonradan vb.net bilmeyip vb.net hakkında atıp tutmayın. vb.net 'i de öğrenin javayi da öğrenin ondan sonra atıp tutun. Şunu da unutmayın dünyada java ve .net dışında da bir sürü teknoloji var... Yani sadece sizin fanatiği olduğunuz şey yok.
Bir sürü kitap alın. Hem türkçe hem ingilizce alın. Hepsini okuyun. istanbulda bir sürü yerde ucuz kitap satan yerler var. Ayrıca internette yok yok.. herşey var ve interneti sonuna kadar sömürün.
Durumunuzu Belirleyin
Eğer bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen durumunuz diğer öğrencilere göre daha iyidir ve bundan sonra daha da iyi olacaktır. Bilgisayar bilginizi bir yere not edin. neler biliyorsunuz, ne seviyede biliyorsunuz. İngilizce bilginizi not edin. Ders durumunuzu not edin. Staj durumunuzu not edin. Tanıdık-Çevre-Arkadaşlık durumunuzu not edin. Yazı konumuz bu alanları irdeleyecek şekilde genişleyecek. Zaten mezun olunca bu saydıklarım yüzünden iş bulabilecek yada biraz daha geç iş bulabileceksiniz.
Dikkat
İş bulamamaktan korkmayın. En kötü bilgisayar mühendisi bile iyi paralara mutlaka iş bulur merak etmeyin. Ama saygı kazanamamaktan korkun.
Ders Durumu:Mutlaka derslerinize çalışın. Ders çalışmak bilgisayar öğrenmenize ve dışarda çalışmanıza hiçbir şekilde engel değildir. Bir çok kişi hem dışarda parttime çalışırlar hem de okulda derece yaparlar. Okulunuz elveriyorsa okulunuzu 3,5 yılda bitirmeye çalışın. Okulunuzu üç buçuk yılda bitirseniz 6 ay erken full time parasi almaya başlarsınız demektir. Aylık 1,500 dolardan iş bulsanız arkadaşlarınızdan toplamda 9000$ fazla para almış olursunuz. Böylece 9000 dolar ile kendinize bir araba alabilirsiniz. Yani okulu erken bitirmenin hediyesini hemen görmüş olursunuz. Ayrıca ailenizin durumu iyi değilse bir an önce ailenizden para almayi bırakmış olursunuz, ailenizi rahatlatırsınız. Okulunuzu mutlaka bitirin. Ders bırakmayın. Hernekadar işverenler okulu bitirip bitirmemenize bakmasalar da okulda kalan dersleriniz sırtınızda kambur olarak kalacaktır. Yani sonuçta bir gün mutlaka okulu bitirmeniz gerekiyor.
Okul bitiminde mutlaka Yüksek lisans yapın. Yüksek lisansı bitiremeseniz de en azından 1-2 dönem takip etmeye çalışın. Hangi alanda yaptığınızın önemi yok. Ama mutlaka yüksek lisans yapin. Yüksek lisans yapmak için de bazi üniversiteler yüksek ALES ve yüksek ortalama istiyor... Bu yüzden Lisans eğitimi alırken mutlaka notlarınızı yüksek tutmaya çalışın. ALES'i bir şekilde yükseltebilirsiniz ama notlarınızı asla mezuniyetten sonra yükseltemezsiniz..
Son sınıfta ALES'e aralık ayında mutlaka girin. Ayni şekilde mayis sinavina da girin. Hangisi yüksekse onu kullanirsiniz.
Dersler önemli ama iş hayatında birebir önemli değil. Okulu birinci bile bitirseniz mezun olur olmaz bunu unutun. Aynı şekilde ÖSS sınavında derece yapmış olabilirsiniz ama bunun hiçbir önemi yok üniversitede. Sadece ego tatmininde kulanırsınız. İş bulmanızda da ne notların ne okul birincisi olmanızın ne de ÖSS derecesinin aktif bir katkısı yoktur. Ama okulunuzu mutlaka zamanında bitirin.
Tanıdık-Çevre-Arkadaşlık Durumu
Dersler önemli ama arkadaşlarınızdan daha önemli değil. Sektör küçük, iş hayatı çok dar, arkadaşlarınızla sürekli bir yerlerde karşılacaçaksınız bu yüzden mutlaka onlarla iyi geçinin. Herkesle dost olamsanız bile düşman olmayın. Bugün kavga ettiğiniz biriyle 1-2 yıl sonra bereaber çalışmanız gerekebilecek. Yada en gıcık kaptığınız kişi ilerde sizin müdürünüz olabilir. Yada bugün nefret ettiğiniz kişi yarın müşteriniz olabilir. Yani arkadaşlarınızla mutlaka iyi geçinin. En azından selamınız mutlaka olsun. Herkesle ufak ortak yanlar bulmaya çalışın. Değişik projelerde değişik arkadaşlarla çalışmaya gayret edin.
Ders notlarınızı yüksek tutacam diye arkadaşlarınızdan ders notlarını saklamayın. Çan eğrisinden korkup arakadaşlarınıza kopya vermekten çekinmeyin. Notlarınızı yüksek tutmak için bol bol kopya çekin... Ama notlarınızı yüksek tutmak için birilerine de kötü davranmayın. Kopya verdiğiniz arkadaşınızı tembel diye hor görmeyin. 1-2 yıl sonra sizden daha önce ve daha güzel iş bulabilir ve belki de sizi de yanına aldırabilir.
Ayrıca bir yere staja girerseniz yada iş için girerseniz mutlaka arkadaşlarınızı da yanınıza aldırmak için çalışmalarda bulunun. En azından müdürünüzle bir randevu ayarlamaya çalışın.
İş dünyasında torpil olayı çok derler. Ama bilgisayar dünyasında pek torpil yoktur. Çünkü Bilgisayar mühendislerinin sayısı çok az ve herkes nereden bulabilirsem oradan alayım mantığıyla hareket ediyor. Bilgi işlem sektöründe iş bulma yönetemlerinde en önemli faktör arkadaş faktörü. %70 gibi bir oran var. Diğer şeyler internet, gazete vs... Bir firma bilgisayar mühendisi alacaksa önceliği orada çalışanların arkadaşlarına ve tanıdıklarına verir. Yani bizim eleman iyi onun getireceği de iyi olur mantığı geçerlidir. Ve çoğunlukla da iyi arkadaşlar seçilmeye çalışılır. Zaten bir çok iş ilan edilmez bile. Çünkü ilan edilse bile başvurular ya çok yetersiz sayıdadır yada başvuranların kaliteleri çok kötüdür.
Bir arkadaş ile bir iş yerine girmek için en geçerli yoldur. Akrabalık ilişkileri ve tanıdık iş bulmada bizim sektör için önemli değildir.
Akrabalık ilişkileri, komşuluk-tanıdık daha çok STAJ yeri bulmada çok işe yarar. Özellikle Arçelik-Beko gibi kurumsal firmalarda staj yapmak için iyi torpillere ihtiyaç vardır. Bu tür yerlere o kadar çok staj başvurusu gelir ki kontenjanlar çabuk dolar. Bu yüzden torpiliniz olasa bile staj yeri ayarlanamayabilir. Çünkü daha büyük kişilerin kendi tanıdığı kişilere öncelikleri olur...
Ama bu sizin hevesinizi kırmasın. Kurumsal firmalara sadece torpilli öğrenciler değil sıradan yapılan başvurular da kabul ediliyor ve bunların sayısı da oldukça fazla. Bu yüzden mutlaka başvurularınızı yapın.
STAJ DURUMU
Stajlar çoğu okulda mecburi olsa da bazı okullarda mecburi değil. Stajlarınızı mecburi olmasa da mutlaka yapın. Stajlarınızın birini yazılım firmalarında diğerini kurumsal firmalarda yapmaya çalışın. Böylece mezun olurken nasıl bir yerde çalışmak istediğinize de karar vermiş olursunuz.
Stajlarınız naylon yapmayın. Sahte staj sizin için çok çok kötü bir harekettir. Kesinlikle sahte staj yapmayın. Aileleri farklı şehirde olanlar, yazları aileniz çağırsa bile sizi özleseler de çok ısrar da etseler eve gitmeyin. Siz de çok özleseniz, aileniz de özlemlerinden ölseler de eve gitmeyin. Yurtta kalin akarabalarınızda kalın ama mutlaka staj yapın. Staj o kadar önemli ki anlatamam. Tatile çıkıyosanız da 1 hatfa tatil yapıp dönün. Yaz tatilleriniz en fazla 1 hafta olmalı unutmayın. İlerde iyi paralar kazanacaksınız tatillerinizi maldiv adalarında bile geçirebilecekken niye böyle bir fırsatı tepesiniz ki.
Staj başvurularınız ocak-şubat ayında mutlaka bitirin. Çoğu kurumsal firma marttan sonra başvuru kabul etmez. Çok geç kalmayın. Ama her firmada bu kural yok. Ayrıca bir çok firmaya başvurun on yere elli yere yüz yere başvurun. 2 yerden kabul edildiniz diyelim hemen tarihleri öğrenin tarihi uygun olmayanlari yada beğenmeğiniz şirketlere gitmeyecekseniz mutlaka geri dönüp haber verin. Gelemeyeceğiniz bildirin. Başkalarının hakkını yakmayın. Eğer tarihler uymuyorsa tarih değişikliği de önerebilirsiniz. Belki kabul edilebilir.
Stajlarda mutlaka projelere girmeye çalışın. Herkesten çok iş yapmaya çalışın hevesli olun. Ama stajlar mutlaka proje-bilgisayar demek değildir. Çay getir götür işleri yaptırmaları ağrınıza gitmesin. Fotokopi de çekin, fax da çekin kağıt da taşıyın, çeviri de yapın. Hiç bir işi küçümsemeyin. Hatta telefonlara da siz çıkmaya çalışın. Telefonla konuşmak bile çok önemli. Üstelik bir hatalı birşey olursa beceremeyeceğiniz şey olursa ben stajerim deyip not alın. Yani korkmayın. Zaten kimse sizin yapamayacağınız çok öenmli şeyleri size yaptırmaya çalışmaz merak etmeyin.
Stajdan sonra oradaki müdürle konuşun. Parttime çalışıp çalışamayacağınızı öğreninin. İstekli bir şekilde ben parttime çalışmak istiyorum deyin. Gerekirse para almam deyin. Gerekirse yol parasi bile almayin... Öemli olan orada parttime çalışmanızdır. Parttime işlerin %75'i staj sonrasında devam eden işlerden oluşuyor. Haftada sadece 1 gün bile gidebilecek durumda olsanız bile part time çalışmak için ısrarlı olun. Cumarteisleri ve pazarları da çalışırım deyin. Yani bir şekilde ikna edin.
Okulunuz toplam 70 gün staj önerdiyse sadece 70 gün yapmak zorunda değilsiniz. Süreleri hep uzun tutmaya çalışın. Ayırca sadece yazın değil kışın da staj yapabilirsiniz. Haftada bir gün yada bir buçuk gün giderek staj yapabilirsiniz.
Staj yaptığınız yerdeki kişilerle kaynaşmaya çalışın. Arkadaşlıklar kurun, diğer okullardan stajerlerle de kaynaşın çevrenizi genişletin. Unutmayın bilgisayar sektöründe arkadaş demek iş demek.
İngilizce Durumu
Ne yapıp edip inglizce öğrenin. Eğer hazırlığı doğrudan atladıysanız ingilizceyi bırakmayın ingilizce çalışmaya devam edin. Chat yapın, webcamda konuşun, kitap okuyun vs... Eğer hazırlık almadıysanız kurslara gidin yada yaz aylarında ingiletereye çilek toplamaya gidin ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin. Ek dillere de girişler yapın. Rusça almanca ne olursa öğrenmeye çalışın. Ama ingilizce olmadan bilgisayar mühendisliği olmuyor. Tüm kitaplar ingilizce. Terminoloji ingilizce... ne yapıp edip ingilizceyi öğrenin, en azından kitapları hızlı okuyabilecek kadar öğrenin. Ne kadar kötü ingilizce o kadar az para demek.
Bilgisayar Bilgisi DurumuKendinize mutlaka bir web sitesi açın. Forumlara takılın... Bilgi paylaşım platformlarında yeralın... Web sitelerini illa kendi adınızla açmak zorunda değilsiniz. Takma isimler kullanmaktan çekinmeyin. Hürriyette milliyette haberlere yorum yazmayı bırakın. Hele hele gerçek adınızla hiçbir yere hiçbir şekilde yazı yazmayın. internette herşey kayıt altında ve bir gün yazdıklarınız yüzünden işinizden olabileceğinizi yada bugun size mantıklı gelen bir şekilde yazıklarınızın yarın yüzünüzü kızartacağını unutmayın. Web sitenizde internetten araklama yazılara yer verebilirsiniz. oradan buradan bilgisayarla ilgili şeyleri toplatın ama sitenize koymadan önce mutlaka okuyun.
Yeni çıkan teknolojiler hakkında mutlaka bili sahibi olun. Ama her çıkan teknoloji de sonuna kadar öğrenmeye çalışmayın. Unutmayın Büyük umutlarla çıkan teknolojilerin %90'ı çıktıklarının ilk yılında kullanılmaz duruma geliyorlar. Bu teknolojiler ister microsoft ister java tabanlı olsun. bir anda kenara atılabiliyor.
Bilgisayar konusunda fanatik olamayın. Özellikle öğrenciyken kesinlikle fanatik olamayın. Adınız çıkar ve mezuniyetten sonra ible insanlar sizi yanlış tanımaya devam eder.
Kimileri Linux kimileri Java kimileri OpenSource kimileri Oracle kimileri Microsoft kimileri de macromedya manyağı oluyor... Bu tür şeylere kulak asmayın.
İş dünyasının kuralı şudur: En hızlı en ucuz şekilde nasıl yapıldır. Yapıldıktan sonra da destek olayını en hızlı ve en ucuz nasıl çözerim.
Bunun böyle olduğunu bilin ve ona göre fanatik olun. İş dünyasında fanatiklere pek yer yok.
Öğrenciyken mutlaka en az bir database ile çalışmalar yapın. hem .net hem de java öğrenin. tercihte bulunmayın. Zaten iş hayatına girince girdiğiniz iş yerinin kuralı neyse onunla yazacaksınız merak etmeyin. Ama deli gibi java bilip sonradan vb.net bilmeyip vb.net hakkında atıp tutmayın. vb.net 'i de öğrenin javayi da öğrenin ondan sonra atıp tutun. Şunu da unutmayın dünyada java ve .net dışında da bir sürü teknoloji var... Yani sadece sizin fanatiği olduğunuz şey yok.
Bir sürü kitap alın. Hem türkçe hem ingilizce alın. Hepsini okuyun. istanbulda bir sürü yerde ucuz kitap satan yerler var. Ayrıca internette yok yok.. herşey var ve interneti sonuna kadar sömürün.
alıntı:http://www.bilgisayarmuhendisleri.com
En iyi bilgisayar mühendisliği bölümüne sahip üniversiteler
Note:Lütfen yorumsuz geçmeyin....
| IT sektörüne hizmet veren bir danışmanlık firmasının IT firmalarında çalışan yöneticiler ve karar verici konumunda bulunan kişiler arasında yaptığı ankete göre üniversitler arasında bir sıralama yapıldı. Yapılan ankette yöneticilere çalışan personelin çalışkanlığından üretkenliğine, takım içinde çatışma sıklıklarından bireysel yeteneklere, okuldan yeni mezun olanların bilgilerinden çabuk öğrenmeye kadar 48 konuda çalışan bilgisayar mühendislerini üniversitelerine göre değerlendirmeleri söylenmiş. Yöneticilerin yaptığı seçimlere göre üniversitelerin bilgisayar mühendisliği sıralamasında ilk 10 şöyle: 1. İstanbul Teknik Üniversitesi 2. Yıldız Teknik Üniversitesi 3. İstanbul Üniversitesi 4. Marmara Üniversitesi 5. Ege Üniversitesi 6. Boğaziçi Üniversitesi 7. Bilkent Üniversitesi 8. Galatasaray Üniversitesi 9. Hacettepe Üniversitesi 10. Orta Doğu Teknik Üniversitesi alıntı:http://www.bilgisayarmuhendisleri.com |
Bilgisayar Mühendisi Ne İş yapar? Program Nedir? Çeşitli Sorular?
| Note:Lütfen yorumsuz geçmeyelim..... |
| Bilgisayar Mühendisi Ne Yapar? Bilgisayar Mühendisliği Nedir? Sitemizde yayınlanan yazılar çok ses getiriyor. Bir çok kişiye yol gösterdiğimize inanıyoruz. Bu yazımızdan önce ya da sonra www.bilgisayarmuhendisleri.com adresindeki (özellikle kariyer kısmındaki) yazıları da okumanızı tavsiye ederim. Anneler babalar soruyor oğlum bilgisayar mühendisi olsun mu? ya da öğrenciler soruyor bilgisayar mühendisi olabilir miyim? olursam ilerde neler yapacağım, işsiz kalır mıyım? Bilgisayar mühendisi ne iş yapar? bu tür sorulara ve bilgisayar mühendisleri ile ilgili bir çok soruya burada yanıt vermeye çalışacağım. olabildiğince teknik olamayan cümleler kuracağım. çünkü internette okuduğum bir çok yazıda insanları bilgisayar mühendisliğinen soğutacak garip garip ifadeler kullaniyorlar.... Bilgisayar mühendisleri şu anda en popüler meslek, ayrıca en çok kazandıran mesleklerden bir tanesi. ancak tüm bilgisayar mühendisleri diğer tüm mühendislerden yada doktorlardan çok kazanıyor değil. Herkes çalıştığı kadarını alıyor. Bir lise mezunu bile bir bilgisayar mühendisinden çok para kazanabilir. Ya da anadoludaki bir üniversiteden mezun olmuş biri ODTÜ'yü bitirmiş bir mühendisten daha çok kazanabilir. Para kazanmak yada mühendis olmak biraz ayrı kavramlardır. Mühendislerin çoğu girişimci değildir para kazanma konusunda oldukça isteksizdirler. Yani yüzbinlerce dolar kazanmak istemezler aylık 5 milyar kazanınca bu onlara yeter de artar.... Aynı okuldan aynı not ortalaması ile mezun olan kişiler iş hayatında farklı yollardan gidebilirler. Okullardaki alınan notlar hayatta hiç bir şey ifade etmiyor. Bazan beklentileri bile yükselttiğinden notu yüksek olana stres'den başka birşey vermiyor... Gelelim konunumuza: Bilgisayar Mühendisi nedir? ne yapar? Bilgisayar mühendisleri genel olarak bilgisayar programı yazarlar. Yani oynadığınız oyunları, Word'ü Excel'i Windows'u ya da bir muhasebe programını da bu şekilde yazıyoruz... Yazarlar diyorum çünkü program yazmak, yazı yazmak şeklindedir. Önce şu soruyu cevaplıyalım: Program Nedir? Bilgisayar Programı Nasıl Yazılır? Program ise bilgisayardaki kullandığınız herşeye denir. Yani bir oyun bir programdır, soliter (fal) bir programdır, excel bir programdır. Windows bile bir programdır. internet explorer da bir programdır. Web siteleri de programdır. Program yazmada genelde ingilizce terimlerden oluşan bir dil kullanılır. Programalamada genelde şöyle şeyler yazılır: Eğer programı kullanan buraya tıklarsa ekranı kırmızı yap, ya da buraya tıklarsa printer'a dökümanı gönder diye ingilizce yazarız. Yani bilgisayar programları denilen şey tamemen düz yazıdan oluşuyor. Hemen hemen tüm programlar da teorik olarak notepad ile yazılabilir. Nasıl ingilizce fransızca gibi dünyada 100'lerce dil varsa bilgisayarda da buna benzer şekilde yüzlerce dil vardır. Kimi çok popülerdir kimisini ise 3-5 kişi bilir. Bilgisayar dillerine örnek vermem gerekirse bir kaç tanesini sayayım belki bazılarını duymuşsunuzdur:: Java, Delphi, asp.net, vb.et, c#, Visual Basic.... Zaten bilgisayar mühendislerinin aldığı paraları etkileyen en önemli kriterlerden biri de bildiği bilgisayar dillerinin sayısı ve bu dillerdeki tecübesidir. Yani Photoshop'u da bilgisayar mühendisleri yapar, web sitelerinin çoğunu da onlar yapar. Teknolojinin olduğu heryerde Bilgisayar Mühendisleri vardır. Bilgisayar mühendislerinin yaptığı işleri diğer mühendisler de yapmaya çalışırlar... bazen becerir ve çoğunlukla da becermezler... Bu açıdan öğrenciler arasında tabu olan ve bilmeyen kişilerce uydurulan "Bilgisayar Mühendisi olamaya gerek yok kendimi yetiştirsem yeterlidir" lafı tamamen yalandır, uydurmadır. Bilgisayar Mühendisi olan kişi öncelikle kendine saygı duymaya başlar, hiçbirzaman ama demez. yani iyi bir yazılımcı olaiblirsinzi ama bilgisayar mühendisi değilseniz sürekli ama ben bilgisayar mühendisi değilim demek zorunda kalırsınız. Bu ezikliği ömür boyu yaşamak zorunda kalabilirsiniz. Bu yüzden baştan bilgisayar mühendisi olmak en iyisidir. Bu yüzden lise'deyken deli gibi çalışıp öss'de yüksek puanlar almaya çalışın. Bu arada yeri gelmişken belirteyim, eğer kötü bir okulda okuyup da moraliniz bozulmasın, kendinizi geliştirip yine iyi paralar kazanabilirsiniz. Ancak her zaman iyi bir okulu bitirmek hem kendi iç dünyanız hem aileniz hem ilerde çoluk çocuğunuz için iyi bir hava olacaktır. En azından havalanmasanız bile sizi bir yerde ezmek isteyen olursa ezilmeyeceğinizi söylemeliyim. Bir de kötü bir okulda okuyorum diye kendinizi ezik hissederseniz başkaları da sizi ezik olarak görecektir. Orada burada, internet sayfalarında okulunuzu kötülerseniz aslında kendinizi kötülemiş olursunuz. Boğaziçi bilgisayar mühendisliğinde okuyanlar bile okullarından memnun değiller hocalarının yetersizliklerinden müzdaripler, ama siz hiç web sitelerinde kendi okullarını kötülediklerini gördünüz mü? Hayır göremezsizsiniz. Niye kötülesinler ki kendi okullarını, sadece kendi aralarında konuşurken kötülerler o kadar... Yani kendi ayağınıza kurşun sıkmayın bitirdiğiniz okulları kötülemeyin. Bitirdiğiniz okullara sahip çıkıp. Okulunuzun daha iyi yerlere gelmesi için çabalamanız daha doğrudur. Neyse dönelim konumuza. Bilgisayar mühendislerinin çoğu program yazsalar da bazıları bu işi beceremezler. Beceremeyenler farklı alanlara kayarlar... Mesela üniversitede kalıp okulda hoca olmaya çalışırlar... Mesela başka alanlarda çalışmaya başlarlar : Satış temsilcisi, Pazarlama, Kalite Sistemleri gibi bölümlerde çalışabilirler. Bu işleri de bilgisayar mühendisleri gayet iyi becerirler.... Zaten hem bilgisayar bilip hem satışcı olursanız bu sizin için bir avantajdır. Ayrıca yazılım yapmayanlar yada yapmak istemeyenler analist yada proje lideri, proje yöneticisi gibi şeyler de olabilirler. Bu tür adamlar, yazılım yapcak kişilere şu programı yaz, bunu öyle yapma bunu böyle yap derler. Çoğu kere müşteri ile yazılımcı arasında mesaj taşırlar. Mesela müşteri program yavaş çalışıyor diye Proje Yöneticisi'ne telefon eder. Proje Yöneticisi de yazılımcının masasına gider. Yazılımcı arkadaş müşteri aradı program yavaş çalışıyormuş. hızlandırabilir misin der... yazılımcı da 3 gün içinde bitiriri hızlandırıım der. (hızlandırmaktan kasıt, programın bazı yerlerini yeniden yazmakdır.) Daha sonra proje yöneticisi müşteriyi arayıp tamam abi 5 gün sonra hazır der. Ama bu tür proje yöneticisi de olmaz zordur, hem bilgisayar mühendisinin kahrını, nazlanmalarını çekecek hem de müşteriyi hoşnut tutmak zorundadır. Ayrıca isterler sözleşme dışında isteklerse bunlar için yeni para istemek de çoğunlukla yöneticinin işidir. Yukarıda belirttim, Bilgisayar Mühendisleri nazlıdırlar, iş yaptırmak hem kolay hem zordurdur. Bir bilgisayar mühendisine gönülsüz iş yaptırıyosanız hiç yaptırmayın daha iyidir. Mutlaka yazılımcıların gönüllü program yazmalarını teşvik etmek çok öenmlidir. bu yüzden Bilgisayar mühendislerinin psikolojilerini bozmamak gerekir. iyi bir motivasyona sahip bir yazılımcı her işi en kısa sürede bitirmeye çalışır... Yazılımcıların motivasyonalrını bozan şeyleri kaldırmak sirket yöneticilerine ait. motivasyon bozucu şeyler çok çeşitli olabilir: mesai saatlerinin hiç esnek olmaması ya da çok esnek olması, çay kahve kola, yemek, parasal sorunlar, müdürün/yöneticinin anlayışsız olması, yapılan işlerin rutine binmesi, işe uygun kişilerin işe alınmaması, işe giren ve işten ayrılanların çok olması, gürültülü çalışma ortamı, bağırış çağırış olması (sadece bilgisayarcılar bağırabilir :-) )Bilgisayar mühendisleri yazılım ve meslek dışı işler haricinde en çok Network uzmanu olurlar. Network uzmanı dmek bir firmadaki tüm bilgisayarlardan sorumlusun demek. yani bir bilgisayar internete bağlanmıyorsa bu adama gideriz. kablo gerekiyorsa bu adama gideriz. şirkete yeni giren birine email adresi açılacaksa bu adama başvururuz. Network kolay bir iş olduğu için bu işi daha çok meslek dışından gelen kişiler yaparlar... Bu iş biraz hemşireliğe benzer. genelde iyi bir bilgisayar mühendisi network'ten anlar ama network'çü olmaz. doktorluk varken hemşire niye olmak istesinler ki.... Bilgisar mühendisleri web sitesi de yapabilirler. Ama bu işi de pek tercih etmezler bu iş de biraz hemşirelik işi gibidir. Yapan yapar ama bilgisayar mühendisleri genelde daha zor işlere yönlenirler, yani hemşilerin yapamayacağı beyin amaliyatlarını yapmak isterler ve bunun karşılında da yüksek paralar almak isterler. Yani web sitesi yapabilmek için Bilgisayar mühendisliği okumaya gerek yok. hatta okumaya gerek yok lise mezunları bile web sitesi yapabilirler. yakında ilkokullarda web tasarım dersleri açarlarsa şaşırmayın.... Bilgisayar Mühendisliği için Okul Önemli midir? Hem evet hem hayır. Eğer iş bulacaksanız önemli değil. yani bilgisayar mühendisi olup kendinizi geliştirdiyseniz heryerde iş bulabilirsiniz. Ama İTÜ'yü bitirin ama kendinizi geliştrimezseniz iş bulamazsınız. İş bulma açısından okulun önemi şimdilik sektörümüzde yok. ama ilerde ne olur bilemem. Bu yüzden her zaman en iyi lise ve üniversiteleri bitirmekte yarar var.... Bazen işverenler devlet okullarını yada burslu (özel üniversiteleri) tercih ederler, Niye ? çünkü devlet okullarında okuyanların daha çalışkan olduklarını bilirler. öss'ye çalışmamış birisi, üniversitede çalışmamış birisi, iş yerinde de çalışmayacaktır diye düşünür. Bu çoğu kez doğrudur. Devlet üniversitelerindeki öğrenciler çoğu aynı düzeydediler ve yoğun rekabet yaşanır bu yüzden okuldan mezun olana kadar kendilerini geliştirmek için çabalayıp dururlar... yani çok çalışırlar... bu çalışkanlık genelde iş hayatında da devam eder. Çoğu paralı okuyan öğrenci genelde kendi kendine öğrenim sorunu yaşarlar ve illa bir kurs, bir hoca, bir öğreten olsun diye nafile bir bekleyiş içindedirler... Ancak iyi devlet üniversitelerindekiler şikayet de etseler kendilerini mutlaka geliştirirler... Yani Yıldız üniversitesine hiç hoca da koymasanız ogrenciler mezun olurken mutlaka belirli bir seviyede olacaklardır... Çünkü kendikendine öğrenmeyi bilmek çok önemlidir. Kaliteli bir öğrenci üniversitedeyken kursa para vermeden kendiniş geliştirebilir. Aynen lisedeyken çalışkan olanların dersaneye ihtiyaç duymamasına benzer... Yeri gelmişken berliteyim sertifika veren kursalara para kaptırmayın. inanılmaz yüksek meblağlar ödeniyor... bunun yerine parttime çalışmayı ve staj'ları iyi değerlendirmeyi deneyin. Boşu boşuna paranızı kaptırmayın. Bir bilgisayar mühendisinin sertifikaya ihtiyacı yoktur. Bilgisayar mühendisi değilseniz kendinizi ispatlamak için sertifika kursuna gidersiniz. yoksa iş hayatında bunun çok değeri yoktur. zaten iş ilanlarında sertifika arıyorsa o iş size göre değildir demektir. Bir de şunu belirteyim iş dünyasının kalbi istanbul'dur. Muhtemelen nereden mezun olursanız olun %90 isrtanbulda çalışacaksınız. Bu yüz istanbuldaki üniversiteleri tercih edin. Öğrenciyken staj ve parttime çalışma olanakları en yüksek istanbul'dadır. Ayrıca mezun olduktan sonra da iş imkanlarının en yüksek olduğu şehir de istanbul'dur... Eğer öğrenciyken istanbula alışırsanız tüm dünya'da iş bulabilecek durumda olacaksınız. yani kesinlikle istanbulda okuyun... Üniversitenin İngilizce Olması Önemli Mi? Üniversitenin ingilizce eğitim vermesinin önemi yoktur, ancak ingilizce hazırlık almak ve ingilizceyi bilmek çok önemlidir. İngilizce bilmeden iyi bir bilgisayar mühendisi olmak zordur. Zira bilgisayar ile ilgili hemen herşey ingilizcedir. Ayrıca ingilizceniz varsa dünyanın heryerinde çalışabilirsiniz. Bilgisayar mühendisliğinin en güzel taraflarından biri de budur... Üniversiteye gelmeden önce Lise'de Bilgisayar bilmek önemli mi? Hiçbir önemi yoktur. Çok şey bildiğinizi sanıyor olabilirsiniz. ama muhtemelen bildiklerinizin hiç bir önemi yoktur. Zaten üniversitede bilgisayar dersleri alana kadar belki teknolojiler değişmiş, yeni bilgisayar dilleri çıkmış olabilir. Bu yüzden lisede boşu boşuna bilgisayar uzmanı olmak için çabalamayın, enerjinizi ÖSS'de yüksek puan almak için harcasanız daha iyi olacaktır. Bayan / Erkek ? Cinsiyet bazı işlerleri için öenmli olmaktadır. Yani bazı işyerlerinde gece gündüz projeler olur ve genelde bayanlar akşamları çalışmak istemezler. aynı şekilde bayanlar şehir dışına pek gitmek istemezler. Bu yüzden bazı işyerleri bayan almak istemez. Ancak çoğu iş yeri bayanları daha öncelikli işe almaktadır. genelde bayanlar daha düzenli tertipli çalıştıklarından tercih edilirler. Bir de bilg. sektöründe erkeklerin sayısı çok olduğu için ayrıca bayanların askerlik sorunu olmadığı için de özellikle tercih edilmektedirler... Bir de bilgisayar mühendisi olmanın en güzel taraflarından birisi arakadaşlarınızın hemen hepsi bilgisayar mühendisi oluyor. Özellikle iş bulma ve teknolojiyi takip etme konusunda bu size hem üniversitede hem de iş hayatında çok yardımcı olacaktır. Bilgisayar mhüendisi olursanız hem isz hem de arkadaşlarınız iyi firmalarda çalışacaksınız... Bu size sıradan gelecek ama çok güzel bir şey aslında... alıntı:http://www.bilgisayarmuhendisleri.com |
Bilgisayar Mühendisleri Kaç Para Alır?
| Note:Lütfen yorumsuz geçmeyelim.....
|
| Bilgisayar Mühendislerinin Maaşı Ne kadardır?Özellikle yeni iş hayatına atılan genç bilgisayar mühendislerinden çokça email geliyor. Kaç para almalıyız, piyasanın ortalaması nedir diye soruyorlar. Öncelikle söylemeliyim ki öğrenciliğiniz sırasında çalışan yeni mezunlar genelde bu sorunun cevabını bilirler. Bu yüzden öğrenci olan bilgisayar mühendisi adayları ücret konusunu düşünmeden işa arayışına girmelidirler. Yani sadece yol parası ve yemek parasına işe girmeye çalışın. Böylece işe girdiğiniz yerdeki kişilerle arkadaş olduğunuzda ücretlerin neler oldugunu yavaş yavaş öğrenirsiniz. Öğrenciyken çalışmanın birçok avantajından sadece birisidir bu söylediğim. Hatta yemek ve yol parasına iş bulamıyorsanız tamamen ücretsiz iş bulmaya çalışın. Ama çok dikkatli olun yani ücretsiz çalışıyorsunuz diye işe savsaklamayın. Ücretsiz çalışsanız bile normal çalışan bir bilgisayar mühendisinden daha çok çalışmaya gayret edin. İş yerinden son çıkan siz olun. Cumartesileri full gün işe gitmeye çalışın. Pazar günleri de evinizde yada okul yurdunda bilgisayar çalışın. Ayrıca işyerlerinde başka bilgisayar mühendisleri varsa onlarla kaynaşın çok şey öğrenirsiniz. Ayrıca Bilgisayar piyasası çok küçük olduğundan bugun yanında staj yaptığınız birisiyle yarın başka bir işte beraber çalışabilirsiniz. Ayrıca ilerde profesyonel hayatta 20 yıl yüksek maaş almak için öğrenciyken 2 yıl ücretsiz çalışmak hiç de mantıksız değildir. Bu arada iyi bir cv hazırmaya gayret edin. Herneyse geleleim asıl meselemize. Konumuzu iki aşamalı düşünelim. 1. Yeni Mezun Bilgisayar Mühendisi Kaç para istemelidir? 2. Tecrübeli bilgisayar mühendisi kaç para istemelidir? Yeni Mezun Bilgisayar Mühendislerinin Maaşları Yeni mezun bilgisayar mühendisi hiçbirşey bilmese bile minimum 1000$ maaş almalıdır. Ancak bu ücreti artırmak sizin elinizdedir. Eğer iyi derecede java yada oracle biliyorsanız bu maaşı minimum 1400$ istemelisiniz. Eğer bu rakamların altında ücret isterseniz sizi kesinlikle işe almazlar. Yani düşük fiyat istemek işi garanti yapmaz tersine işi kaybbetmenize yol açar. Ancak çok fazla da istemeyin. Yeni mezunsanız ne kadar iyi olursanız olun kesinlikle max 2000$ isteyin. işe girin 1-2 yıl çaqlışın sonra istediğiniz rakamı isteyin. Eğer C# bilen bilgisayar mühendisi iseniz 1250$ başlangıç maaşı isteyebilirsiniz. Delphi ile çalışacaksanız da 1250 dolar isteyebilirsiniz. asp.net ile çalışıyorsanız 1200 dolardan yukarıya doğru yeteneklerinize göre ücret talep edin. Eğer embedded işlerle uğraşacak yeni bir bilgisayar mühendisliği mezunu iseniz 1300 dolar isteyin. Özellikle C++ ile program yazacaksanız 1500 dolar minumum ucret isteyebilirsiniz. Eğer network-sistem yönetimi gibi bir işe başvuran bir bilgisayar mühendisi iseniz 1000$ isteyin. daha fazla istemeyin. Network-Sistem yönetimi konusunda çok eleman var ve maaşlar bu alanda biraz düşük. işi garantilemek istiyorsanız 1000$ teklif edin. Ancak yazılım yapabilen bir sistem yöneticisi olacaksanız 1500$ isteyebilirsiniz. Yani Software+SistemYönetimi minimum 1500 dolar eder. 2500 dolarak kadar isteyebilirsiniz. Aynı şekilde hem database yönetiminden anlıyorsanız hem yazılım yapıyorsanız min. isteyeceğiniz para artar. Normalde yeni mezunlara database adminliği zor yaptırırlar ancak eğer böyle bir sorumluluğun altına giriyorsanız ve ayrıca program yazacaksanız bunun bir bedeli var. Minimum 1750$ 'dır bu bedel. Yeni mezunsanız bu söylediklerime göre kendiniz ve kariyer hedefleriniz doğrultusunda ücret sitemeyi unutmayın. Yani hangi bilgisayar mühendisliğini bitirseniz bitirirn 1000$'dan aşağıda çalışmayın. Tecrübeli Bilgisayar Mühendislerinin Maaşları Tecrübeli bilgisayar mühendilerinin maaşları çalıştığı alanlara ve yıl sayısına göre çok büyük farklılık göstermektedir. Oracle 'da 3 yıllık database adminliği tecrübeniz varsa minimum 3000$ alabilirsiniz.. Önemli olan database adminliği konudundaki tecrübenizdir. Eğer 5 yıllık bir oracle tecrübeniz varsa 4500$ rahatlıkla alabilirsiniz. Bu tecrübe olarak söylediğim şeyler gerçekten de oracle ile ugraştığınız yılları ifade etmektedir. yani 10 yıl önce mezun olduysanız 10 yıllık oracle tecrübesinden bahsetmek yanlış olur. Gercekten de oracle db admin tecrübe yılı önemlidir. Ayrıca Oracle konusundaki tecrübeniz demek sadece bakım yapmak yedek almak upgrade etmek demek degildir. Zaten bu yüzden türkiyede Oracle konusundaki uzman sayısı bir hayli azdır ve onlar da iyi paralar kazanmaktadırlar.. Java konusunda 3 yıllık bir tecrübeye sahipseniz 2500$ alabilirsiniz. 3 yıllık java tecrübesi içerisinde yaptığınız çalışan projeler çok önemlidir. Eğer 5 yıllık bir java tecrübesine sahipseniz 3500 dolar rahatlıkla alabilirsiniz. Hatta yaptığız projeler güzelse, çatır çutur kod yazabiliyorsanız bir sonraki işinize geçerken 4500$ isteyebilirsiniz. Asp.net, C Sharp, VB, Delphi, Power Builder konusunda 3 yıllık tecrübeniz varsa 2000 dolar kesinlikle alıyor olmanız gerekir. 5 yıllık bir tecrübeye sahipseniz en az 3000 dolar civarında paralar alabilirsiniz. Network - Sistem mühendisliği yapanlar genelde iş tecrübeleri fazla bile olsa 2600 dolar maaşı geçemezler. Bu tip bilgisayar mühendislerine tavsiyem bir an önce müdür, direktör yardımcısı vs. olmaya çalışsınlar. Şunu da belirtmeliyim ki söyledğim rakamlar genelde meseleğinde aktif alışan kişiler içindir. Yani müdür olduysanız kod yazmıyorsanız yada admin görevi yapmıyorsanız yukarıdaki fiyatlar geçersiz olru. Müdür, direktör vs. olduğunuzda başka kriterler devreye girecektir. Çalıştığınız firmanın büyüklüğüne göre Direktör olduğunuzda aylık 20.000$ maaş bile alabilirsiniz. Ayrıca 10 yıllık tecrübelere sahipseniz genellikle şirketler size çok yüksek maaşlar yerine hisse yada kar payı önermeye başlayacaklardır. Yada siz kendi işinizi kurmayı düşünmeye başlayacaksınız. Ayrıca tecrübeli mühendislerin maaşlarını etkileyen şeylerden en önemsi birkaç alanda iyi olmaktan geçiyor. Yani sadece oracle uzmanı olunca iyi para kazanabilirsiniz. ancak hem java hem oracle manage edebilriseniz kazanacağınız paralar yükselecektir. Aynı şekilde hem database admin konusunda çok iyi hem network hem güvenlik hem de yazılım konusunda çok iyi olursanız (!) en iyi parayı siz alabilirsiniz. ama tümünde çok iyi olan kimseyi görmedim şimdilik. genelde gördüklerim 2 alanda çok iyi oluyorlar... Son söz olarak belirmeliyim ki Türkiye yazılım konusunda sanıldığının çok ilerinde. Çok iyi bilgisayar mühendislerine sahibiz. Bilgisayar mühendislerinin en büyük sorunları rehavet ve motivasyon. Genelde iyi paralar kazanmaya başlayan bilgisayar mühendisleri rutin bir hayata giriyorlar ve kendislerini geliştirmeyi bırakıyorlar. akşam 6 olunca işten çıkıp evlerine gidiyorlar ve bilgisayar oyunlarına çok takılıyorlar. Bilgisayar mühendisinin çalışma özgürlüğü mutlaka olmalı. Gözü saatte olmamalı. Ancak işe de her gün saat 11'de gelmemeli. Bir oto kontrol olmalı. Ayrıca bir işe giren kişi dışarıda neler oluyor, diğer bilgisayar mühendisleri neler biliyor, neler yapıyor pek takip edemiyor. Ayrıca şirkette herkes bowling, gokart, vs.. aktiviteler yapınca süper kalitede bilgisayar mühendsilerimiz de kendilerini bu tür gezme tozmaya çok kaptırıyorlar. Motivasyonları düşüyor ve üretkenlik yerlerde geziyor. Motivasyonu düşüren etkenlerden en önemlisi de bilgisayar mühendislerinin başındaki müdürlerdir. Genellikle yazılımdan anlamayan kişiler iyi bilgisayar mühendislerinin motivasyonunu düşürüyorlar ve verimli çalışmamamları için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. İyi bir müdür iyi bir bilgisayar mühendisinin verimini 5 katına çıkarabilir. alıntı: http://www.bilgisayarmuhendisleri.com |
13 Eylül 2012 Perşembe
DOKTOR GİBİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ OLMAK
Note:Lütfen yorumsuz geçmeyelim.....
Gerek bilgisayarmuhendisleri.com gerek diğer sitelerde genellikle bilgisayar mühendisi ve doktorluk arasında hangisinde daha çok para alırız işsiz kalmayız türü tartışmalar çok yapılıyor. Bu yazımız bu tartışmalara farklı bir bakış açısı getirmeyi hedefliyor.
Bazen görüyorum tıp kazanamadım keşke kazansaydım diya ağlayanlar sızlayanlar çok... Genelde bu tür ağlama sızlama içinde bulunanlar dünyadan haberi olmayan çevresinin gazıyla hareket eden ve araştırma yapmayanlar.
Bir kere doktor olmamak için en önemli sebep tıp fakultelerinin süresi. Tam süresinde bitirdiğinizi varsaysak bile 6+1 yıl okuyacak ve para kazanamayacaksınız. üstelik tıp okumak çok pahalı yani sürekli para kaybedeceksiniz. Bilgisayar mühendisliğini zamanında bitiremeseniz bile iş bulabilir para kazanabilirsiniz. Üstelik öğrenciyken bile çalışıp para kazanabilirsiniz. Üstelik tıp fakültesini okumak oldukça pahalı. Bilgisayar mühendisliğini okumak çok ucuz. Bilg. Mühendisliğini bitirmek içib sadece 1 bilgisayar size yeter. Ayrıca Tıp fakültesini bitirince hemen doktor olamıyorsunuz. Sınava gireceksiniz belki pratisyen olrak üç beş kuruşa geçinmek zorunda kalacaksınız.
Sevgili okurlar, maksadım herkes bilg. mühendisi yapmak değil. Ama sadece para kazanma amacı ya da işsiz kalırmıyım korkusuyla meslek seçerseniz mutsuz olacağınız kesindir. Doktor olamayı da mühendis olamayı da düşünüyorsanız mesleğinizi severek yapın, para pul için meslek seçmeyin. Yeterince çalışırsanız tüm mesleklerde çok iyi paralar kazanabilirsiniz. Memur zihniyetiyle çalışmayı düşünmekten bir an önce vazgeçin. Üretim odaklı, ortaya birşey çıkarabilme gayretli bir çalışma içine girin ve buna göre bir meslek seçin. Yani doktor oluyorsanız hedefleriniz olsun, araştrıma geliştirme yapabilecek dalları seçin, hastalıklara çare bulabilirmiyim, daha yeni ilaçlar bulunmasına önayak olabilirmiyim mantığıyla hareket edin. Aynı şekilde bilgisayar mühendisi olmak istiyorsanız, ortaya birşeyler koymak için bu mesleği seçin. Mesela milyonlarca kullanıcısı olan web siteleri yapın, yazılım geliştirmede yenilikler yapmaya çalışın, cep telefonları için kimsenin yapmadığı uygulamaları geliştirmeye çalışın. Yani üretici olun, üretim odaklı çalışmalarda bulunun.
Genelde tüm bölümlerde olmakla beraber bilgisayar mühendisliğinin ilk sınıfında öğrencilerden bir çoğunda bu mesleği yapabilir miyim diye kuşkuya kapılanlar oluyor, tekrar sınava girip tıp kazanmak isteyenler çıkıyor. Motivasyonunu kaybetmiş arkadaşlara söyleyeceğim şey Mühendisliği TIP FAKÜLTESİNDE okuyor gibi okumaları. Tıp okuyor gibi yaparsanız başarı garanti. Yani bu ne demek:
1. ÇOK ÇALIŞIN
Tıp fakültesindeki öğrenciler gece gündüz ders çalışırlar. Sürekli kalın kalın kitaplar okurlar. Bir bilgisayar öğrencisi de tıp okuyor gibi düzinelerce kitap bitirmeli. Hiç bir mühendislik öğrencisi bir tıp öğrencisi kadar ders çalışmamıştır. Zaten mühendislik öğrencileri de tıp öğrencileri kadar çalışsalar ülkemizde inanılmaz buluşlara imzalar atılır.
2. ŞİKAYETİ BIRAKIN
Tıp fakültesinde okuyanlar sadece çok çalışmaktan şikayet ederler ama çalışmayı da bırakmazlar. Bizim bazı avanak mühendislik öğrencileri tam tersini yaparlar, hem çalışmazlar hem de sürekli şikayet ederler.
3. OKUL BİTTİKTEN SONRA DA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİN
Doktorları bilirsiniz, sürekli eğitimlere, konferanslara katılırlar. Bizim bilgisayar mühendisleri de gezmeyi tozmayı çok severler, paintball, gokart gibi aktivitelere katılırlar. Konferanslara bırakın konuşmacı olarak katılmayı dinleyici olaarak bile katılmazlar. Hadi bilgisayar mühendisi sanal takılsın desek yine de internetteki bilgisayar ile ilgili oluşumlara bile katılmazlar.
4. YENİLİKLERİ TAKİP EDİN
Mesela beyin cerrahı oldunuz ve yeni bir amaliyat tekniğini çıktığını duysanız gidip öğrenirsiniz. Göz amaliyatı için yeni bir cihaz çıksa öğrenmek zorunda kalırsınız. Bir Prof. Dr. bile yani 60 yaşında adam bile yeni teknikler öğreniyor kendini geliştiriyor. Ama ülkemizdeki bilgisayar mühendisleri nedense bunu yapmıyor. Yeni bir programlama dili çıktığında, yeni versiyon bir program yayınlandığında hiiiiç araştıma ihtiyacı bile duymuyorlar. Çünkü işyerinden kimse onlara birşey söylemeyince araştırma gereği bile duymuyorlar. Birilerinin size birşey söylemesini beklemekten bıkmadınız mı halen. Kendi başınıza harekete geçin. Ülkemizde tek bir dili bilen ömür boyu bildiği programlama dili ile devam ediyor. Yeni bir dil öğreneyim demiyor. İlla süper kullanması gerekmiyor, bir bak bakalım neler var... yok arkadaş yok... yan gelip yatıyorlar. Sevgili okurlar yan gelip yatan birilerinin hiçbir şeyden şikayet etmeye hakkı yok. Siz siz olun çıkan ürünleri daha beta aşamasındayken hatta daha önce bile indirip kurun, inceleyin... hatta firmalar email atıp yeni özellikler eklemelerini isteyin. ürün pazara çıktığında da ürünü biliyor olun. Mesela SQL Server'un son sürümü ile yetinmeyin bir sonraki sürümünü patlak da olsa alıp kurun deneyin. Eğer deneyemiyorsanız bile dökümanlarını okuyun, getirdiği yenilikleri ve farkları okuyun. Biraz bilgi sahibi olun. Aynı şekilde IPhone ya da IPad satın alan bilgisayar mühendisleri görüyorum boş boş kullanıyorlar... Sevgili okurlar bu tür ürünleri hava atmak için almak yerine bunlar için uygulama geliştirmek amacıyla alın. Iphone için , ipad icin uygulamalar geliştirin. Aynı şekilde kendi cep telefonunuzda java destekli program yazmaya çalışın. Boş boş durmayın, biraz üretim odaklı olun.
5. EK İŞLER YAPIN
Eskiden doktorları bilirsiniz, hem hastanede hem de kendi muaynehanelerine çalışırlardı. Yeni gelen yasalarla bunlar yasaklandı. Ama bizim yazımız için güzel bir örnek oluşturuyor. Bir iş yerinde çalışıyorsanız bile dışarıya işler yapmaya çalışın, bunu illa çok para kazanmak için yapmayın, hem kendinizi geliştirmiş olursunuz hem de dışarıya yaptığınız çalışmalarda edindiğiniz knowhow'ı mevcut çalıştığınız işler de de kullanma şansına sahip olursunuz. Bilgisayar mühendislerinin maaşları yüksek olduğu için bir çok ufak işveren dışarında iş yaptırmayı seçebiliyor. Şansınızı deneyin.
Arkadaşlar sanıyor ki, bilgisayar mühendiğini beceremeyen biri gidip tıp fakültesini çok güzel becerebilir. Çalışmayan biri ister oxfortda okusun ister hacettepe tıpta okusun yine beceremez. bir an önce bu yanılgıdan kurtulun. Olay sadece sizde ve sizin çalışma azminizde.
Yani kısaca bir tıp fakültesi öğrencisi ya da mezun bir doktor gibi çok çalışırsanız inanın çok güzel işler başaracaksınız.
Durmak yok çalışmaya devam...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)